tbmm bu hazırlıkları yürütürken, barışı engelleyen taraf durumuna düşmemek için, diplomatik çabaları sürdürmüş ve fethi okyar'ı avrupa'ya göndermiştir. ingiltere'nin barış yolunu tamamen kapatması, şimdiye kadar ertelenen taarruz kararının uygulamaya konmasını kaçınılmaz kılmıştır. 26 ağustosta türk topçusunun başlattığı taarruzda türk ordusu, yunan kuvvetlerinin büyük bölümünü yok etmiş, kaçabilenler de 1 eylül 1922 günü atatürk'ün verdiği "ordular! ilk hedefiniz akdenizdir, ileri!" emriyle, türk kuvvetlerinin takibi altına alınmıştır.
9 eylülde yunanlılar izmir'den çıkarılmış, 9 eylülden 18 eylüle kadar da batı anadolu'nun yunan istilasından temizlenmesi işlemi gerçekleşmiştir. böylece 26 ağustosta başlayan büyük taarruz, 15-20 gün gibi kısa bir sürede 200.000 kişilik yunan ordusunun yok edilmesi ile sonuçlanmıştır.
bu zafer, islam dünyasında hristiyanlığa karşı bir başarı olarak değerlendirilmiştir. asırlardan beri batılıların "şark meselesi" adı altında, müslüman türkleri anadolu'dan atmaya yönelik hedefleri bu zaferle sonuçsuz bırakılmıştır.
güney cephesi ve fransızlarla savaşlar.
mütarekeden sonra itilaf devletleri, güney anadolu'da askeri harekatlarını durdurmamışlardır. ingilizler önce; musul, iskenderun, kilis ve antep'i ardından da maraş ve urfayı işgal etmişlerdir. fransızlar ise adana, mersin ve osmaniyeyi işgal etmişlerdir.
fransız işgali altında yaşayan ermenilerin türklere yönelik taşkınlıkları bölge halkını derinden yaralamıştır. 15 eylül 1919'da ingiltere ve fransa arasında orta doğunun paylaşımı konusunda yeni bir anlaşma yapılmış, bu anlaşma ile ingilizler daha önce işgal ettikleri antep, urfa ve maraş'tan çekilerek, buraları da fransız işgaline terk etmişlerdir. antep, urfa ve maraş'ta da fransızların ermenileri türklere karşı kullanma politikası uygulamaları, bu bölgelerde halkı galeyana itmiştir.
bu gelişme milli mücadele'de güney cephesinin oluşmasına zemin oluşturmuştur. maraş, urfa, antep ve adana'da kuva-yı milliye, fransızlara ağır darbe indirmiş ve fransızlardan yüz bulan ermenilerin bu darbelerle yöredeki hayalleri sonuçsuz kalmıştır.
sakarya zaferinden sonra şanslarını fazla zorlamak istemeyen fransızlar, ankara hükumeti ile anlaşmaya karar vermiştir. bu doğrultuda fransızlarla yapılan ankara itilafnamesi ile fransızlar; işgalleri altında bulundurdukları türk topraklarından (antakya hariç) çekileceklerdir. ikinci olarak da iskenderun ve antakya'da özel bir idare kurulacak, buradaki türkler, kültürlerini geliştirme konusunda serbest kalacaklar ve burada resmi dil türkçe olacaktır.
fransızlarla 30 mayıs 1920'de yapılan 20 günlük ateşkes anlaşmasından sonra, 20 ekim 1921'de imzalanan ankara itilaf namesi ile fransızlar artık misak-ı milli'yi kabul etmişlerdir. ankara itilaf namesiyle türkler ve fransızlar arasındaki savaşlar sona ermiş, türkiye'nin batı dünyası nazarında yeri daha da güçlenmiştir.
bu antlaşmadan sonra fransızlar gizlice milli mücadele'yi destekledikleri için, türkiyeyi silah bulma bakımından sovyetlerin tekelinden kurtarmıştır. güneyde serbest kalan türk ordularının batı'ya kaydırılması ve özellikle büyük taarruz'da kullanılması, anakara itilaf namesi ile mümkün olmuştur.