aşk şiirleri listesi için eklenen 133 entry bulunmaktadır.
 

ateş yakmaz, bıçak kesmez
dağlar yürür kendi bilmez
allah bilir kullar bilmez
yürek yanar közü bilmez

elma düşer kurdu bilmez
yağmur yağar sular bilmez
allah bilir kullar bilmez
ömür biter, hayat bilmez

gece olur körler bilmez
göz kararır güneş bilmez
allah bilir kullar bilmez
ruh ayrılır beden bilmez

göz konuşur sözler bilmez
kalp kırılır diller bilmez
allah bilir kullar bilmez
can bölünür canan bilmez

yürek ağlar gözler bilmez
suda yanar ateş bilmez
ben bilirim kimse bilmez
zaman durur saat bilmez

 

işte gidiyorum...
güneşi koynuma yağmurları güzlerime alıp gidiyorum
rüzgarı kırıp geçirirken her şeyi sensizliğin başımdan gitmedi
savruldum uzağındaki yerlere parçalarım kan ağladı
işte gidiyorum avuçlarımda buruşmuş resminle
umudu tükenmiş gözlerimdeki hayali gözlerinle
sensizliği koynuma dolayıp kızıl gecelerde yürüyorum
varlığın hissedilirken ürkek benliğimde kalbim sızlar
ardına bakmadan gidişlerinde ki o acıda kaldım
evet sen bende kaldın ama işte ben gidiyorum
beni aramaya kalkma çünkü sensizliğe gömülüyüm
sensizken de ben cansız bir ölüyüm....

 

heyecanlandım gözlerinle buluşunca,
korku bastı nefesini duyunca,
donuk kaldım ellerini tutunca,
kalbim durur gibi oldu seni yanımda görünce.
garip bir duygu böylesine masum
böylesine büyük bir tutku
hayranlığım o merhamet dolu gözlerine
insanlik dolu yüreğine.
sevdim seni, inkar edemem
üzüyorsun beni, tarif edemem.
tanımasan da mahsuru yok, ben seni karşılıksız olarak sevdim senin bundan haberin yok.

 

bu gecenin saat dördünde
efkar bastı yine
can damarıma gülüm
kırık dökük cümlelerimin
bitiminde
aşkımı acılı yüreğine
sunuyorum gülüm
yaşamım boyunca hep
mutsuz ve umutsuz
aşkımın batağına düştüm
kumral saçlarının örgüsünde
garip bir rüzgarla
baharın gül kokusu
dağılır bedenime
ela gözlerinin
ateşli bakışlarında
kendimi bulurum
ve sevdalanırım gülüm
sen
ruhumun utangaç merkezinde
geceleri ışıldayan ayın
bir hatırası oldun
ismini buğulu penceremin
camlarına yazıyorum
uykusu kaçmış rüyalarımda
dalgın yüreğinin köşkünün
kölesiyim gülüm
acılı kederli alın çizgilerinin
mezarına gömülüyüm
yalnızlığımda
sen ruhumun toprağının
canlı varlığısın
kalemimin dudaklarından dökülen
şiirimin hüzünlü kaynağısın
ben senin o tatlı tebessümünü
gerdanımın künyesine kazıdım gülüm
o sıcak nefes alışverişlerini
avuç içlerimde saklıyorum
göz bebeklerinde
kirpiklerinde yüreğim yaralıdır
gel bal petekli dilinle
acılarımın yarasını dağla
sen gündüzleri
hayalimin gülistanına
ektiğin şiir tohumlarını
ben gecenin zifiri karanlığında
yalnızlığımın uçurumlarında
ruhumun tırnaklarıyla biçiyorum
ben yolumu senin
kara sevdanın pusulasında
kaybettim gülüm
yönümü
feleğin kara bahtına çevirdim
melül gözlerinin firarıyım
gamzelerinin zindanlarında tutukluyum
ince belinin mahkemesinde
yargılanıyorum gülüm
can yücelin adına yemin ediyorum
virane gecelerimde
loş bir mum ışığı dibinde
kendi derinliliğimde
erdemliliğimde
kayboluşluluğumda
unutulmuşluluğumda
seni hatırlarım
seni anarım
kırmızı gülüm benim

 

ne bu sahtekarlık,
neden hayatın yüzü bu kadar güzelken
derinlere indikçe balık yaşamaz insan yaşar.
hep sırlarında kanayan iyiler,
elleri bıçaklı kötüler
denizin mavisini adımız koymuştuk seninle.
deniz kadar düzgün, çarşaf gibi,
çarşaf kadar beyaz olacaktık,
dağdan atladığımda
aşağıdaki yeşilliğe kavuşmaktı amaç,
ölmek değil...
sen beni bırakmayacaktın,
akıntı ters ise terse yüzecektik.
hani ben topraktım sen şimşek olup birleştik.
benden çıktın bana döndün.
şimdi ben ki dünya için kötü söylüyorsam,
ben ki hayatın içine bela okuyorsam,
bil ki bunun sebebi sensin.
beni bırakmanın nedenini hiç anlamam.
anlatılanlar uygun olsa da,
anlamam gerekse de,
senin beni bırakmanı anlamayacağım.
çektiğim acıları sen anlamazsın,
kimselerin anlamadığı gibi
hayatı kavramayacağım, bu saatten sonra.
hiç koşmayacağım, ağır ağır yürüyeceğim
gülmem de,
ağlarım belkide sürekli,
sen beni bıraktın,
seni beni bende değil, beni
kendinde
biraktin...

 

sana geldim farkında mısın?

uzaklardan geldim yorgunum inan,
sensiz geçmiyor artık bu zaman
kendimi yalnız hissettiğim an
elimi tutacak ellerin var mi?

birkaç tatlı bakışın yüreğimi ısıtan
ne güzelsin güneş gibi parlayan
yılda bir kez de olsa hatırımı soran
nasılsın? diyecek dillerin, yazan ellerin olmazsa

karar vermek zor olsa nasıl birisin?
çoğu zaman bir melek
dünyamı aydınlatan güneş misin?
emin değilim, sen ellerin sevdiğisin

bazen çok yakınsın ve bazen uzak
su bakışını, nazlı tavrını bana bırak
basını kaldır da etrafına bir bak
seni benden çok seven, dostların var mi?

anlatmak imkansız seni bir şiirle
yetersiz kalıyor kelime ve cümle
vakit tamamlanıp gitmem gerektiğinde;
benim için dökecek gözyaşın var mı?

 
üst bottom