aşk konulu şiirler listesi için eklenen 416 entry bulunmaktadır.
 

yarını olmayan günleri yaşıyordu
hayat bir nebze boyunu aşıyordu
yaşadıkları gerçek miydi şaşıyordu
tüm duyguları birbirine karışıyordu
sonu belli gibiydi biliyordu
hayat onu defterinden siliyordu
birkaç günü daha vardı idrakındaydı
bu idrak onun metanetini kırmadı
azrail onu gülümserken yakaladı
bu gülümseyişiyle toprağa sarıldı
ölümü herkesi derinden sarstı
iki gün sonra yaşam kavgası ağır bastı
o ve gülüşü anılarda kaldı.

 

haydi gel ..
yoksa kaybolacağım karanlıklarda .
belki sisli bir kış gecesi,
belki hüzünlü bir sonbahar akşamı ,
cesedimi bulacaklar çamurlar arasında ..

gelip sana haber verecekler , şaşıracaksın ,
bir elinde senin resmin,
bir elinde silah vardı diyecekler
inanmayacaksın ..

kalkıp geleceksin sonra bana
cesedimi görünce taş kesileceksin
senin için neler .ektiğimi bir bir hatırlayıp
anlayacaksın ..

bana yaptıklarının pişmanlığıyla
yağmura karışacak göz yaşların
tutup ellerimden affet diyeceksin ,
affet beni..

eğilip sarılacaksın soğuk vücuduma.
işte o anda bir fısıltı duyacaksın dudaklarımdan,
affetmem seni yar..

 

saplanmış sa iki bıçak kalbime,
nasıl anlatırsın bunu sevdiklerine
sevgimi ihanet mi, melankoli mi
adını siz koyun.

biliyorum çok kişi ayıplayacak beni,
seviyorum tüm güzelleri, güzellikleri
hepsinin kokusu başka bence,
nergis'in, karanfil'in, lale'nin
ismi saymakla bitmeyen
tüm güzel çiçeklerin.

hepsinin tadı başka,
ayşe'nin, fatma'nın, emine'nin,
ismi ne olursa olsun
hepsi ayrı birer güzel benim için.

biliyorum ayıplayacak birileri
ama şu nu sormak isterim ki
sen şeftali yemek istersen
elma ya ihanet mi edeceksin.
bu mısralar uzar gider,
sevda buram buram burnum da tüter,
bu gönüle bir sevda yetmiyor artık
gönül sevdiklerine çeker gider.

 

bana yüreğimi sığdıramadığım farklı bir hayatı bıraktın isteyerek ya da istemeyerek,
oysa ben hiçbir zaman çizmedim aramızdaki mesafelerin sınırını
sen hep ulaşılmayacak kadar uzaklardaydın yanı başımda dururken vakitsiz saatlerin yelkovan değirmeninde.

sana hep ıslak gözlerle baktım o bitmeyen yolculukların ardından.
üzümün üzüme bakarak kararmasını hatırlatıyorsun durmadan bana,
çünkü beni görmeyen gözlerine baka baka kendimi göremez oldum.

dalgaların savurduğu kum taneciklerinden başka bir şey değildim ben hayatında,
dilediğince savurdun beni bir o kıyıya bir bu kıyıya,
ellerinden küçük bir oyuncak olmaktan kurtaramadım bir türlü kendimi,
nasıl ki her dilde çocuğun ağlaması aynıysa benimde hala duygularım değişmedi aslında.

gerçekten sevenlerin hepsi aynı sever.
hiçbir sevenin sevgisi diğer birinden farklı değildir aslında,
bir türlü anlatamadım yüreğimin kabuk bağlayan yanını, sende acımadan deştin yaramı,
söktün bütün kabukları azdırdın tuzladın iyileşmesi zor olan sol yanımı.

kimseye bir şey ispatlamak zorunda değilsin yüreğim,
şakaklarına bir ömür dayanmış ki büsbütün yalnızlık,
bir yanda yüreğin bir yanda gözlerin karanlığa merhaba derken, artık kıvranmanın alemi yok!
dik ol! sevmek ayıp değil, sevgiyi karalayan utansın…

 

suskunuz… hem de çığlık çığlığa bir suskunluk


evet ama bu konuşacak bir şey olmadığından değil..
konuşmaya çalıştığımız şeylerin bizi alıştığımız yalnızlığımızdan
uzaklaştırması aslında korktuğumuz…


ikimizde cesaret edemiyoruz...
öylesine alışmışız ki içimizde büyüttüğümüz yalnızlığımıza...
seviyoruz onu...
belki de...
yaşandığında yok olacağı korkusu, bizi tereddüte düşüren
kaybetmekten korkacağımız bize ait bir şey oluşturma kaygısı…


sen...
yapamadığın hamlenin, hayatın boyu inanmak istediğin değerlere sahip
gibi gördüğün düzeni yok etme girişiminden başka bir şey olmayacağını
düşündün hep…


ben ise yılların verdiği bir alışkanlık çerçevesi içinde var ettiğim varlığa
daha fazla acı vermemek için tek yıkım çalışmasından sonra, susmayı
tercih ettim…


içimden çığlık atarak susuyorum…
susuyorum…
içimde o kadar güzelsin ki…
sana susuyorum …


demiştim ya yüreğim susmayı öğreniyor..
aslı yok ..
sevdiğini anladığında içinde duyduğun çığlığın yankısı hiç
bitmiyor… o hiç susmayacak…
her gün, her saat bana haykıracak, bağıracak , parçalayacak içimi.
benimse yüzümde o gülümsemem yer edinecek tekrar…
ona her şey yolundaymış gülücüğü atmaya devam edeceğim…


"sadece bundan sonra kimse onun sesini duymayacak
ve bundan sonra kimse, onun tarafından sevildiğini
öğrenemeyecek…"

 

hafif serin bir yaz gecesi, sahildeyiz...
ay ışığı durgun denize vurmuş, yüzün yakamozlarda...
yanıma uzanmışsın kumsalda, beraberiz...
kalbim sende, gönlün bende, mutluyuz...

sevdan yüreğimde, sen yanımda, yıldızlar bizi izliyor...
daha ne isterim ki yalancı hayattan...
taşları topluyoruz ve bir bir atıyoruz denize...
hani bir tane vardır atmaya kıyamazsın, öylesin bende...

sabahı görüyoruz beraberce sahilde...
güneş ısıtıyor üşüyen ellerimizi...
sonra bir öpücük konduruyorum alnına...
sarılıyoruz bir daha asla kopmamacasına, dalıyoruz uykuya...

ben saçlarını kokluyorum, sen göğsümde yatarken...
sense en tatlı, en masum halindesin, uyuyorsun...
bir öpücük daha konduruyorum yanağına...
ve sonra... evet ve sonra...

keşke, keşke olsa diyorum bütün bunlar, uyanırken uykumdan...
ellerim gidiyor resmine yine her sabah olduğu gibi...
dudaklarım seni ararken, cam çerçeveyi öpüyorum yine...
günaydın diyorum, günaydın bir tanem...

 
üst bottom