19)
uçurtmayı vurmasınlar (1989).
sinema tarihimizin en naif filmlerinden biri olan uçurtmayı vurmasınlar, inci ile barış’ın tüm dünyevi duygulardan daha baskın olan bağlılıklarını merkezine alan, bununla da yetinmeyerek lafı gediğine oturtan bir film olarak huzurlarımıza gelmektedir. feride çiçekoğlu’nun aynı adlı eserinden tunç başaran’ın sinemaya aktardığı film, izleyenlerini 80’li yılların hapishanelerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. odağını kadınlar hapishanesine çeviren ve annesinin cezası nedeniyle burada doğup, büyümek zorunda kalan 5 yaşındaki barış gözünden olaylara ışık tutan film, bir yandan bu sevimli çocuğun albenisiyle büyülerken, bir yandan da dönemin şartlarını olanca realitesiyle aktarmayı ihmal etmemektedir. özellikle barış’ın inci’ye karşı beslediği kuvvetli sevgi ile fark yaratan film, bir çocuğun dünyaya ne denli toz pembe baktığını betimlemesiyle de izleyenlerin için işlemeyi başarmaktadır.