bülbüller vardır, aşkınla kavrulan,
yanık şarkılar söylerler hep ardından.
seni görmek için dünya gözüyle,
sahralar aşan karaniler vardır.
leyla'nın aşkıyla çöllere düşüp,
leyla'da seni bulanlar mecnunlar vardır.
dağları delip şirine kavuşmak isterken,
yolu kapına dayanan ferhatlar vardır.
senin için vazgeçmiş fani alemden,
aşkına meftun rabialar vardır.
medine'de sevdanla umutlarını yeşerten,
bir ay doğdu üzerimize veda tepelerinden türküleriyle
bir ömür seni bekleyenlerin vardır.
sana baktıkça yüreğinde güneşler açan,
öfkesini seninle yenen ömerlerin,
edebiyle bedeninin süslemiş osmanların vardır.
küfre karşı hala direnen, direncini varlığından alan alilerin,
her şeyini arkasında bırakıp,
anam babam sana feda olsun ya resulullah diyen
her zaman sana dost, sana yoldaş olmaya hazır,
yokluğunda gözyaşı sel sel olan bekirlerin,
katledilse de bebeği gözleri önünde,
inancını dünyaya değişmeyen sümeyyelerin vardır.
ey ilahi aşkın mürebbisi!
imanın asude gölgesinde yer almayı nimet bilen,
sensizliğinde seni arayan bu ümmetini,
yalnız bırakmamak için hüzün ikliminde,
muhtaçlığının arifesinde,
lütfeyleyip gelsen kalbimizin en müstesna yerine
gelmezsen eğer ey gül kokulu, insanlığın müjdecisi!
ayaklarımız kayacak nefsin karanlık bataklarına.
nur dağından doğduğun gibi üzerimize doğmasan,
bir bir yenik düşeceğiz ebu cehillerin cehaletine,
güllerini soldurmadan gel ey allah'ın sevgilisi!
gülizarın tarumar etmeden asrın ebu lehepleri,
ebu zerlerin çöllere sürülmeden gel!
zulme karşı direnen son kalanın delinmeden surları,
eşyanın hakikatini anlayan,
malik b. dinarların kaybolmadan gel!
maksuda eremeyiz sen olmazsan,
dillerimiz lal olur,
göremez gözlerimiz hakikati,
ey varlık aleminin tek sebebi!
erkamın evinde verdiğimiz söz,
akabe'de ettiğimiz yemin adına,
rıdvan'da ettiğin tebessümler aşkına,
bil ki;
üşüyen kalbimin en güzel yerindesin,
titreyerek atışında sen varsın.
gönül dünyamda açan,
gözyaşlarıyla suladığım,
hüzün çiçeklerindesin.