sevgililer günü hakkında bilgiler listesi

sevgililer günü hakkında bilgiler listesi için eklenen 1 entry bulunmaktadır.
 

sevgililer günü mitolojisi.

aziz valentine´ın öyküsü iii. yüzyıl´dan gelir. o dönemde roma tahtında imparator ii. claudius vardı, "zalim" adıyla tanımlanan claudius aşırı savaş ve askerlik tutkunuydu, her yetişmiş erkeğin muhakkak asker olmasını istiyor ve kimseye göz açtırmıyordu. öylesine ileri gitmişti ki, askerliğe engel oluyor düşüncesiyle evlenmeyi dahi yasakladı. gençler şaşkındı, kimse sevdiği ile beraber olamıyor, roma kenti sayısı gittikçe artan ve uzak ülkelerde ölen sevgililerinin ardından ağlayan kadınlar ve kızlarla dolmuştu. kısacası aşk yasaklanmıştı. bu sıralarda imparator tüm romalıların 12 tanrıya tapmalarını aksi halde davrananların ve özellikle de hristiyanlar´la ilişkiye girenlerin ölümle cezalandırılacaklarını emretti. bu emre uymayanların arasında aziz olarak kabul edilen filozof valentinus´da vardı, gezerek dinsel vaazlar veriyor ve imparator´un hatalı olduğunu anlatıyordu. sonunda yakalandı ve hapse atıldı. valentinus´un hapiste olduğu günlerde yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaşmıştır.

hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kız kardeşi julia´nın gözleri doğuştan görmemektedir, gardiyan valentinus´un anlattığı isa ilgili öykülerin arasında körlerin gözlerinin açıldığını öğrenince, kardeşini gizlice valentinus´un yanına getirir. julia çok güzel ve zeki bir kızdır. günlerce beraber olurlar, valentinus ona roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiği ve tanrı´ya yönelmeyi öğretir. julia, dünyayı valentinus´un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır, güçlenir ve teselli bulur. bir gün sorar; "valentinus, tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı?", aziz gülümser; "evet, her birini.", julia; "her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyor musun? görebilmek için dua ediyorum, senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.", valentinus; "tanrı bizim için en iyi olanı yapar, yeter ki buna inanalım." der. julia, yere diz çöker ve; "böylesine inanmak istiyorum, yardım et." der. beraberce duaya başlarlar. birden hücrenin içerisi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve julia haykırır; "valentinus, görüyorum, görüyorum." valentinus duaya devam etmesini söyler. ertesi gün valentinus´un ölüm emri gelir, aziz julia´ya son bir not yazar, tanrı´ya hep yakın olmasını öğütler ve notun altını "senin valentine´ından" diye imzalar. mektup, ertesi gün julia´ya ulaşır, o günün tarihi 14 şubat 270´dir. valentinus, sonradan papa i. julius tarafından "porta valentini" adı verilen bir kemer kapısının altına gömülür (şimdi orada yani roma´da praxedes kilisesi vardır.) julia, mezarın yanına pembe çiçekler açan bir badem ağacı diker. günümüzde sevginin ve dostluğun simgesinin badem ağacı olması buradan kaynaklanır.

işin aslına bakılırsa, 15 şubat tarihi roma tanrıçalarından februata juno adına yapılan kutsama töreninin günüdür; birbirleriyle ilk kez cinsel ilişkiye girecek gençlerin adlarının yazıldığı parşömenler, o gün tanrıçaya sunulurdu. papalık daha sonra yasaklanan bu geleneğin yerine, azizlerin adlarının yazılı olduğu listeleri sergilemeye başladı. biz yine roma´ya dönelim. 15 şubat´ta kutlanan gençlerin aşk festivalinin özgün adı lupercalia´dır, geleneksel olarak hediyeler verilirdi. kuşların çiftleşme döneminin başlangıcı kabul edilen şubat ayı döneminde, gençler de onları örnek alarak eşleşirlerdi. hristiyanlığın güçlenmesinden sonra, pagan inançları yasaklandı veya yerlerine hristiyan versiyonlar getirilmeye başlandı. aziz valentine hristiyanlığın simgesi olan sevgi ve evlilik kuramı ile kişiselleştirildi, onun lupercalia festivali´nin arifesinde öldürülmüş olması iyi bir rastlantıydı, böylece romanın bereketlilik ve döllenme kutsamalarıyla, hristiyanlığın evlilik ve çoğalma ilkesi bütünleştirilmiş oldu. amaca ulaşılmıştı.

günümüzdeki yorumuyla "st valentine" yani sevgililer günü, roma'daki gibi sevenlerin birbirlerine sevgilerini valentinus´un son mesajında olduğu gibi küçük kartlar ve hediyelerle sunmaları şeklinde kutlanmaktadır. aslında kökende yine birleşme, bütünleşme ve çoğalma güdüsü yani bereketlilik vardır. aynı zamanda da, tanrısal aşkla, dünyasal aşkın birleştiği yer, julia´nın öyküsünde olduğu gibi birleştirilir. ama ilginçtir ki, aşkı yasaklayan bir despotun binlerce yıllık anısı, kozmik şakacının oyunuyla artık aşk yüzünden akla gelmektedir.

 

Bu listeler ilginizi çekebilir!

üst bottom