mustafa kemal atatürk hakkında bilgiler listesi

mustafa kemal atatürk hakkında bilgiler listesi için eklenen 44 entry bulunmaktadır.
 

m.kemal'in samsun'a çikişi ve şuurun uyanişi:
  • mondros ateşkes antlaşmasından sonra pontusçu rumlar samsun ve trabzon çevresinde türklere saldırmaya başladılar.
  • türkler'in kendilerini savunmalarını ise ingilizler güvenliği bozma olarak nitelendirip, osmanlı hükumetinden bu karışıklığın önlenmesini istediler. maksatları bu bahaneyle mondros ateşkes antlaşmasının 7. maddesini uygulayıp buraları işgal etmekti.
  • osmanlı devleti, samsun ve çevresindeki karışıklığın önlenmesi için m.kemal'i 9. ordu müfettişliğine atadı. böylece hem m.kemal istanbul'dan uzaklaştırılacak hem de samsun ve çevresindeki kargaşalıklar önlenmiş olacaktı.
  • mustafa kemal 19 mayıs 1919'da samsun'a ulaştı.
  • m.kemal'in düşüncesi; yurdu düşmandan kurtarmaktı. anadolu'ya resmi bir görevle gitmesi işleri kolaylaştırdı.
  • m.kemal "ya istiklal, ya ölüm" parolasıyla çalışmalarına başladı.
  • havza'da gerçekleştirdiği ilk mitinginde ordunun dağıtılmamasını silahların teslim edilmemesini duyurdu ve düşman saldırılarının protesto edilmesini bildirdi.
  • milli şuuru uyandırarak, milli teşkilat kurmayı
  • işgaller karşısında alevlenen milli heyecanı bütün yurda yaymayı düşünüyordu.
  • türk milleti ortak amaç etrafında birleşmeden savaşı başlatmak istemiyordu. çünkü birlik olmanın önemini biliyordu.
işgallere karşi ilk direniş:
  • güney cephesinde, fransızlara karşı dörtyol'da başladı. (19 aralık 1919)
  • batı cephesinde, yunanlılara karşı direniş izmir'in işgali ile başladı. bergama, aydın, soma, nazilli, ödemiş'te oldu. ödemiş'te ilk kurşun savaşi ile yunanlılara karşı ilk teşkilatlı savaş yapıldı.
amasya genelgesi:
  • m.kemal'in amacı: anadolu ve rumeli'de kurulmuş olan milli cemiyetleri tek amaç doğrultusunda birleştirmekti. işte bu düşünceler içinde amasya genelgesini hazırladı.
  • amasya genelgesinde:
  • vatanın içinde bulunduğu durumu
  • istanbul hükumetinin tutumu
  • bu durumdan nasıl kurtulunacağını ve neler yapılması gerektiğini bildirdi.
maddeleri:
  • vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir.
  • istanbul'daki hükumet, üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirmemektedir.
  • milletin bağımsızlığını, yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.
  • milletin durumunu gözden geçirmek ve haklı sesini dünyaya duyurmak için, her türlü etkiden uzak milli bir kurulun toplanması gereklidir.
  • anadolu'nun en güvenilir yeri olan sivas'ta milli bir kongrenin acele toplanması kararlaştırılmıştır.
  • bu amaçla bütün illerden, milletin güvenini kazanmış üçer delegenin hemen yola çıkarılması gerekmektedir.
  • bu durumun milli bir sır olarak saklı tutulması lazımdır.
önemi:
  • kurtuluş savaşı için atılmış önemli bir adımdır.
  • kurtuluş savaşının ilk defa gerekçesi, amacı ve yöntemi belirtilmiştir.
  • türk milleti'ne egemenliği eline alması için bir çağrıdır.
  • m.kemal yeni bir meclis ve hükumet daha doğrusu yeni bir devlet kurmayı amaçlıyordu.
  • artık millet yönetilmeyecek, yönetecekti.
  • m.kemal, istanbul, anadolu'ya egemen değil, bağlı olmalıdır demiştir.
erzurum ve sivas kongreleri:
erzurum kongresi(23 temmuz 1919):
  • mondros ateşkes anlaşmasına göre, doğu anadolu'daki sivas, erzurum, van, bitlis, diyarbakır, harput illerinde bir karşılık çıkarsa buraları işgal edebileceklerdi. amaç: doğu anadolu'da ermenilere yurt sağlamaktı.
  • doğu anadolu halkı, işgallere karşı koyabilmek için doğu anadolu müdafaii hukuk cemiyetini kurdu. cemiyetin, gerçekleştirdiği en önemli iş bütün doğru illerinin temsilcilerinin katılmasıyla, bir kongrenin toplanmasını kararlaştırmış olmasıdır.
maddeleri:
1.) milli sınırlar içinde vatan bir bütündür.
2.) her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve müdahalesine karşı ve osmanlı devletinin dağılması halinde,millet birlikte savunma yapacak ve direnecektir.
3.) istanbul hükumeti, vatanın bağımsızlığını sağlayamaz ve koruyamazsa,geçici bir hükumet kurulacaktır.
4.) milletin idaresini egemen kılmak esastır.
5.) hristiyan azınlıklara,siyasi ve sosyal egemenlik ya da dengemizi bozucu ayrıcalıklar verilemez.
6.) manda ve himaye kabul olunamaz.
7.) mebuslar meclisinin hemen toplanmasını ve hükumet işlerinin,meclisin denetimine konulmasını sağlamak için çalışılacaktır.

önemi:
  • amacı, toplanış şekli bakımından bölgesel, aldığı kararlar bütün yurdu ilgilendirdiği için milli bir kongredir.
  • milli bir hükumet kurmak ve milli egemenliği gerçekleştirmek fikri ilk defa açıkça ortaya konmuştur.temsil heyeti bu amaçla oluşturulmuştur.
  • yeni bir devlet kurma fikri ilk defa ortaya atılmıştır.
  • manda ve himaye kabul edilmeyeceği açıkça ifade edilmiştir.
sivas kongresi (4-11 eylül 1919):
  • amasya genelgesiyle, sivas'ta bir kongrenin toplanması istenmişti.
  • istanbul hükumeti bu kongrenin toplanmasını engellemeye çalıştı. m.kemal'in tutuklanması emrini verdi. hilafet devletleri de aynı çabayı sarf etti. fakat engelleyemediler. kongre toplandı. başkanlığına da m.kemal seçildi.
  • vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığının nasıl sağlanacağı konusu ele alındı. bu konuda erzurum kongresindeki kararlar aynen kabul edildi.
  • vatanın parçalanmasını önlemek için kurulan bütün milli cemiyetler "anadolu ve rumeli müdafaa-i hukuk cemiyeti adı altında birleştirildi.
  • bu cemiyet adına söz söylemeye ve iş görmeye yetkili temsil heyeti seçildi. başkanlığına da m.kemal getirildi.
  • kongrenin en tartışılan konusu manda, yani güçlü bir devletin himayesine girme isteği idi. kesinlikle reddedildi.
önemi:
  • amacı, toplanış sekli ve aldığı kararlar bakımında milli bir kongredir.
  • vatanın bütünlüğünü korumak ve bütünlüğünü sağlamak amacı taşır.
  • milli cemiyetlerin birleştirilmesi kuvvetlerin bir merkezden ve aynı amaçla yönetilmesi sağlanmıştır.
  • erzurum kongresinde alınan kararlar pekiştirildi.
amasya görüşmesi (20-22 ekim):
  • istanbul'da yasal bir hükumet kuruluncaya kadar anadolu ile istanbul'un haberleşmesinin kesilmesini ve hükumet işleri için yazışmalarını sivas'taki temsil heyeti ile yapılmasını istedi. damat ferit paşa istifa etti.
  • yerine geçen ali rıza paşa temsil heyeti ile görüşmek üzere bahriye nazırı salih paşayı görevlendirdi.
  • m.kemal ve rauf bey ile bahriye nazırı salih paşa arasında yapılan görüşmede alınan kararlar:
1.) vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı korunacaktır.
2.) müslüman olmayan topluluklara siyasi egemenlik ve sosyal dengemizi bozacak nitelikte haklar verilmeyecekti.
3.) istanbul hükumeti anadolu ve rumeli müdafaa-i hukuk cemiyetini tanıyacaktır.
4.) osmanlı mebuslar meclisi anadolu'ya, istanbul hükumetinin uygun göreceği güvenilir bir yerde toplanacaktır.

önemi:
  • istanbul hükumeti amasya görüşmesine temsilci göndermekle, temsil heyetinin hukuki varlığını tanımış oluyordu.
  • istanbul hükumeti yukarıda alınan kararlardan sadece mebuslar meclisinin toplanmasını kabul etti.
m.kemal ve temsil heyetinin ankara'ya gelişi (27 aralık 1919):
- m.kemal gelişmeleri yakından izleyebilmek için temsil heyeti ile birlikte ankara'ya geldi.
çünkü;
  • ankara her bakımdan güvenlikte idi.
  • istanbul ile rahat ulaşım ve haberleşme olanağına sahipti.
  • yunanlılar ile yapılacak savaş alanına yakındı.
son osmanli mebuslar meclisi, misak-i milli ve istanbul'un işgali:
a.) son osmanlı mebuslar meclisi ve misak-ı milli (29 ocak 1920):
  • padişah vahdettin, mondros ateşkes antlaşmasının, uygulamaya konulduğu günlerde mebuslar meclisi'ne kapatmıştı.
  • amasya görüşmelerinde ise yeniden açılması kararı alındı.
  • mebuslar meclisi için yapılan seçimleri, anadolu ve rumeli müdafaa-i hukuk cemiyetini adayları ya da desteklediği kişiler çoğunlukla kazandılar.
  • m.kemal, tüm çabalarına rağmen mebuslar meclisinin, istanbul dışında güvenlikte olan bir ilde toplanması hükumete kabul ettirmemiştir. biliyordu ki istanbul'da toplanacak meclis, uzun süreli çalışmaz ve serbestçe kararlar alamaz. zamanla gelişen olaylar ne kadar haklı olduğunu gösterecektir.
  • m.kemal seçilen bir kısım mebuslarla ankara'da görüştü. misak-ı milli esasları kararlaştırıldı.
  • mebuslar meclisi 12 ocak 1920'de istanbul'da toplandı. temsil heyeti taraftarı mebuslar, felah-ı vatan grubunu oluşturdular. bu grup misak-ı milli adlı belgeyi hazırladılar.
b.)misak-ı milli:
maddeleri:
1.) 30 ekim 1918 mondros ateşkes antlaşmasının imzalandığı sırada türk askerinin koruduğu türk vatanının tümü, ayrılık kabul edilemez bir bütündür.
2.) kendi istekleri ile ana vatana katılmış olan kars, ardahan, batum ve artvin'de gerekirse gene halkın oyuna başvurulabilir.
3.) batı trakya'nın durumunun tespitinde halkın oyuna başvurulmalıdır.
4.) istanbul'un güvenliği sağlandıktan sonra boğazların dünya ticaretine ve ulaşımına açılmasında, bizimle ilgili devletlerden verecekleri karar geçerli olmalıdır.
5.) azınlıkların hakları, komşu ülkelerdeki müslüman halkın da aynı haktan yararlanmaları şartı ile kabul edilecektir.
6.) milli ve ekonomik gelişmemizi engelleyip siyasi, mali, ve adli sınırlamalar(kapitülasyonlar) kaldırılmalıdır.

önemi:
  • erzurum ve sivas kongrelerinde alınan kararlar mebusan meclisi tarafından kabul edilmiştir.
  • türk vatanının bugünkü sınırları tespit edilmiştir.
  • böylece kurtuluş savaşının dayandırılacağı ilkeler açıkça ortaya konmuştur.
  • amasya görüşmelerinden sonra milli mücadeleye meşruluk kazandıran ikinci ve daha önemli belgedir.
c.) istanbul'un işgali (16 mart 1920):
misak-ı milli kararlarına kızan itilaf devletleri türklere gözdağı vermek için;
  • istanbul'u işgal ettiler.
  • mebuslar meclisini basarak temsil heyetinin görüşleri doğrultusunda çalışan mebusları tutukladılar. bazıları anadolu'ya kaçtılar. bazıları malta adasına sürgüne gönderildi.
  • anadolu'ya sürdürülen milli mücadeleden vazgeçilmezse istanbul'u tamamen alacaklarını bildirdiler.
  • vahdettin mebuslar meclisini kapattı.
  • ali rıza paşa, hükumet başkanlığından istifa etti. salih paşa hükumeti kuruldu. o da istifa etti ve yerine damat ferit paşa geçti.
  • istanbul'un işgalini, manastırlı hamdi efendi adında yurtsever bir telgrafçı m. kemal'e bildirdi.
anadolu'nun tepkisi:
m.kemal bu olay üzerine:
1.) durumu vatanın her tarafına duyurdu ve protesto etti.
2.) istanbul ile telgraf ve telefon haberleşmesinin kesilmesini istedi.
3.) işgal güçlerinin istanbul ve adana'dan anadolu'ya yapacakları sevkıyata engel olmak için geyve ve ulukışla demir yollarını tahrip ettirdi.
4.) anadolu'dan istanbul'a her türlü mali kaynak gönderimi oldu.

işgalin sonucu:
  • tbmm'nin açılmasına imkan hazırlandı.
  • osmanlı saltanatının bir nevi sonu oldu.
tbmm'nin açilmasi (23 nisan 1920):
  • istanbul'un işgali ve mebuslar meclisinin kapatılması üzerine m.kemal, temsil heyeti adına yayımladığı bir emirle, ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını duyurdu.
  • seçimler yapıldı. seçilen milletvekilleri ile istanbul'dan kaçabilen milletvekilleri ankara'da toplandı ve tbmm açıldı. meclis, m.kemal tarafından verilen önergeyi kabul etti.
buna göre;
1.) hükumet kurmak zorunludur.
2.) geçici olarak bir hükumet başkanı tanımak ya da padişah vekili atamak doğru değildir.
3.) mecliste toplanmış olan milli iradeyi, vatanın geleceğine el koymuş olarak tanımak temel ilkedir. tbmm'nin üstünde bir güç yoktur.
4.) tbmm, kanun yapma ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır.
5.) meclis'ten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir kurul hükumet işlere bakar. meclis başkanı, bu kurulun da başkanıdır.
  • böylece millet egemenliğine dayanan yeni türk devletinin temelleri atılmış oldu.
  • yönetimde millet söz sahibi olduğu için devletin adı da cumhuriyet olmalıydı.
  • m.kemal tbmm başkanlığına seçildi.
  • hükumetin kurulmasına karar verildi. 3 mayıs 1920'de tbmm hükumeti kuruldu. avrupa devletlerine, istanbul hükumeti ile yapacakları antlaşmaların geçersiz olduğunu bildirdi.
  • 20 ocak 1921'de ilk anayasa hazırlandı.
  • meclisin başkanı aynı zamanda hükumetin de başkanıydı. hükumet üyeleri (bakanlar) mecliste yapılan oylamalarla belirleniyordu.
  • yasama, yürütme, yetkisi meclise aitti. (kuvvetler birliği)
tbmm'ne karşi istanbul hükumetinin tutumu ve ayaklanmalar:
  • bu sırada damat ferit paşa yeniden sadrazam olmuştu. tbmm'nin açılmasını istemiyordu. m.kemal ve arkadaşlarının yürüttükleri mücadelenin yanlış olduğunu savunuyordu.
  • m.kemal hakkında idam kararı çıkardılar.
  • halkın dini duygularını istismar ederek dini silah olarak kullanmışlardır. şeyhülislamdan fetva çıkararak m.kemal'in mücadelesini padişaha karşı gelme olarak nitelemiş ve dine aykırı davranışlarının ölümle cezalandırılması gerektiğini duyurmuşlardır.
  • milli kuvvetleri yok etmek için kuva-yi inzibatiye adıyla yeni bir ordu kuruldu.
  • bu ayaklanmaları işgal kuvvetleri de destekledi.
  • istanbul hükumeti ve ingilizlerin kışkırtmasıyla birçok ayaklanma çıkmıştır.
tbmm'nin ayaklanmaları bastırmak için aldığı önlemler:
  • ayaklanmalar kuva-yi milliye birlikleri tarafından bastırıldı.
  • damat ferit paşa vatan haini ilan edildi.
  • tbmm hıyanet-i vataniye kanununu çıkardı. istiklal mahkemeleri kuruldu.
  • ankara müftüsü rıfat hoca ile 150 din adamı, istanbul'daki fetva'ya karşı bir fetva yayınla***** milli mücadelenin dine aykırı olmadığını duyurdular.
sevr antlaşmasi (10 ağustos 1920):
-1. dünya savaşını kazanan devletler,yenilgiye uğrattıkları almanya, avusturya-macaristan ve bulgaristan ile barış antlaşmaları hemen imzaladıkları halde osmanlı devleti ile yapacakları antlaşmayı ertelemişlerdi. çünkü;
  • osmanlı devletini paylaşma konusunda anlaşamamışlardır.
  • itilaf devletleri ocak 1919'da toplanan, paris barış konferansında osmanlı devletinin parçalanmasını kararlaştırdılar. ana hatlarını san remo konferansında belirlediler.
  • antlaşmanın imzalanmasını çabuklaştırmak amacıyla yunan ordusu trakya'dan saldırıya geçti.
  • antlaşma saltanat şurasında incelendi. rıza paşa'dan başka hepsi kabul ettiler. paris'in sevr mahallerinde 10 ağustos 1920'de antlaşma imzalandı.
maddeleri:
1.) istanbul dışında bütün trakya, yunanistan'a bırakılacak
2.) suriye ve lübnan, fransa'ya terk edilecek.
3.) arabistan ve irak, ingiltere'ye bırakılacak.
4.)istanbul, osmanlı devletinin başkenti olarak kalacak, fakat azınlıkların hakları korunmazsa, burası türklerin elinden alınacaktı.
5.) doğu anadolu'nda iki yeni devlet kurulacak.
6.) boğazlar, savaşta ve barışta bütün devletlerin gemilerine açık bulundurulacak.
7.) izmir, türklerde kalacak, fakat yönetimi yunanlılara bırakılacak.
8.) azınlıklara çok geniş haklar verilecek.
9.) osmanlı devletinin bütün gelir kaynakları, itilaf devletlerinin işgal masraflarına ve savaş tazminatını ödemeye harcanacak. osmanlı devletinin maliyesi, itilaf devletlerinin tayin edeceği bir komisyonun elinde olacaktı.
10.) osmanlı devletinin en çok 50.000 kişilik bir ordusu olacak, ordunun ağır silahları, uçakları ve savaş gemileri olmayacaktı.
11.) kapitülasyonlardan bütün devletler yararlanacaktı.

doğu cephesi - ermenilerle savaş:
  • osmanlı devletini parçalamak isteyen devletler, kendilerine çıkar sağlamak için osmanlı ülkesinde yaşayan müslüman olmayanların haklarını savunma rolü oynamışlardır.
  • ermenileri de politikalarına alet ettiler. ermeni sorunu ilk olarak 1877 - 1878 osmanlı-rus savaşında, doğu anadolu'nun bir kısmını ele geçiren rusların, buralardaki ermenileri kışkırtmasıyla başladı.
  • daha sonra rusya ve ingiltere ermeni sorununu kendi çıkarları doğrultusunda kullandılar.
  • rusya, kurulacak bir ermenistan ile akdeniz'e ulaşmayı
  • ingiltere, bağımsız bir ermenistan düşüncesiyle, rusya'nın akdeniz'e ulaşmasını önlemek istiyordu.
  • kışkırtmalar sonucu bağımsız bir devlet kurma düşüncesiyle kapılan, ermeniler erzurum, istanbul, yozgat, kayseri, çorum ve van'da olaylar çıkardılar.
  • padişah 2. abdülhamid'i öldürme teşebbüsünde bulundular.
  • 1909'da adana'da isyan çıkardılar.
  • 1. dünya savaşında doğu anadolu'da ilerleyen rusların yanında yer aldılar. 1914'te zeytun'da isyan çıkardılar, türkleri öldürdüler.
  • bunu üzerine tbmm, ermenileri göç ettirme yasasını çıkararak ermenileri suriye'ye göç ettirdi.
  • 1. dünya savaşından sonra kafkasya'nın güneyinde bir ermenistan devleti kuruldu. itilaf devletleri doğu anadoluyu ermenilere vermeyi planladılar.
  • bundan cesaret alan ermeniler, 1920 haziranında türkiye'ye saldırıya geçtiler. fakat doğu cephesi komutanı kazım karabekir paşa komutasındaki türk kuvvetlerine yenildiler ve gümrü antlaşmasını yapmak zorunda kaldılar. (3 aralık 1920)
  • bu antlaşma ile,
  • kars ve çevresi geri alındı.
  • tbmm'nin askeri ve siyasi alanda kazandığı ilk uluslararası başarıdır.
  • doğu cephesi kapanmış, buradaki kuvvetler batı ve güney cephelerine kaydırılmıştır.
-ermeniler doğu anadolu'daki hayallerinden bir süre için vazgeçtiler. ermeni sorunu kapandı. daha sonra gürcistan ile bir anlaşma yapıldı.
  • ardahan, artvin, batum tekrar topraklarımıza katıldı.
  • böylece belirlenen doğu sınırımız, daha sonra 16 mart 1921'de rusya ile imzalanan moskova ant ile kesin şeklini aldı.
güney cephesi:
  • ingilizler mondros ateşkes antlaşmasının 7. maddesi uyarınca urfa, antep, maraş'ı işgal ettiler. ancak buralardaki türk yönetimine karışmadılar. milletin onuruna dokunacak hareketlerden kaçındılar. bu sebeple silahlı bir direnişle karşılaşmadılar.
  • daha sonra kendi aralarında yaptıkları bir anlaşma ile ingilizler buraları, fransızlara bıraktılar. büyük işkenceler yaptılar. bunun üzerine halk direnişe geçti.
  • sivas kongresinde güneydeki kuva-yi milliye direnişinin örgütlenmesi kararlaştırıldı. temsil heyeti tarafından buraya subaylar gönderildi. batı cephesinden farklı olarak, güney cephesinde halkın tamamı bu subaylarla kaynaşarak topyekun bir savaş başladı.
  • antep, urfa, maraş'ta milli cepheler oluşturuldu, kuva-yi milliye birlikleri kuruldu.
  • fransızlar 12 şubat 1920'de maraş ve 11 nisan 1920'de urfayı boşaltmak zorunda kaldılar. antep'e ise ancak 1 yıl sonra girebildiler.
  • sakarya savaşını kazanmamız üzerine ankara antlaşmasını yapmak zorunda kaldılar.(20 ekim 1921)
  • fransızlar da misak-ı milli'yi ve yeni türk devletini tanımış oldular.
  • güney sınırımız güvenlik altına alındı.
  • türk kuvvetlerinin bit kısmı batı cephesi'ne kaydırıldı.
  • itilaf devletlerinin türkiye'ye karşı oluşturdukları birlik bozuldu. fransızlar ve italyanlar yunanistan'dan uzaklaştılar.
  • güneybatıda italyanlarla ciddi bir çatışma olmadı. italyanlar sakarya zaferi sonunda anadolu'ya tamamen terk ettiler.
1. inönü savaşi (6-10 ocak 1921):
nedeni:
1.) itilaf devletleri desteğiyle sevr antlaşmasını türklere kabul ettirmek
2.) tbmm, ordularını yok edip ankara'ya kadar olan türk topraklarını ele geçirmek ve tbmm'yi kapatmaktı.
3.) demir yollarının kavşağı olan eskişehir'i ele geçirmek.

sonucu:
1.) yunanlılar yenildi. çerkez ethem kuvvetleri dağıtıldı.
2.) yeni türk devletinin iç durumunu kuvvetlendirdi. dış itibarını arttırdı.
3.) halkın tbmm'ye ve orduya güveni arttı. milli mücadelenin kazanılacağına olan inancı güçlendirdi.
4.) itilaf devletleri, politikalarını yeniden gözden geçirmek için londra konferansını toplamaya karar verdiler.
5.) kazandığı başarıdan dolayı albay ismet bey'in rütbesi generalliğe yükseltildi.

londra konferansi (21 şubat - 12 mart 1921):
toplaniş amaci:
  • yunanlılardan çok şey bekleyen itilaf devletleri 1.inönü muharebesi sonunda hayal kırıklığına uğradılar.
  • silah gücüyle elde edemediklerini diplomatik yollarla gerçekleştirmek istediler.
  • amaç sevr antlaşmasını biraz değiştirip yürürlüğe koymaktı.
  • ingiltere, fransa, italya, yunanistan katıldı.
  • bu konferansa istanbul hükumeti yanında tbmm hükumeti de çağrıldı.
  • konferans anlaşma sağlanamadan dağıldı.
  • londra konferansı ile itilaf devletleri tbmm hükumetini tanımış oldu. onlara, misak-ı milli hakkında doğru bilgiler verildi. hangi şartlarla barış yapılabileceği belirtildi. dünya kamuoyuna türk milletinin haklı davası tanıtılmış oldu.
moskova antlaşmasi (16 mart 1921):
  • 1. dünya savaşında itilaf devletleri grubunda yer alan rusya, ülkesinde çıkan ihtilal yüzünden savaştan çekilmişti.
  • ingiltere, fransa, italya rusya'da kurulan yeni yönetimi tanımamış ve ona karşı cephe almışlardır.
  • bu devletler anadoluyu işgale başlayınca rusya endişe duymaya başladı. çünkü anadolu'nun işgali, rusya'nın güney sınırlarını tehlikeye sokacaktı.
  • bu yüzden rusya tbmm'ne yakınlaşmaya başladı. önce misak-ı milliyi tanıdı.
  • türk ordularının doğu cephesinde ermenilere batı cephesinde yunanlılara karşı kazandığı başarıları izledi.
  • 16 mart 1921'de sovyet rusya ile tbmm arasında moskova antlaşması imzalandı.
buna göre;
  • doğu sınırımız çizildi.
  • iki devlet arasında karşılıklı yardımlaşma kabul edildi. birinin tanımadığı antlaşmayı diğeri de tanımayacaktı.
  • rusya yeni türk devletini tanıdı.
  • tbmm ilk defa büyük bir devletle eşit şartlarla antlaşma imzalamıştır.
2.inönü savaşı (26 mart - 1 nisan 1921):
  • 1.inönü savaşında ve londra konferansında isteklerini türk devleti'ne kabul ettiremeyen itilaf devletleri yunanistan'ı yeni bir saldırı için kışkırttılar.
  • amaç 1.inönü savaşının aynısı idi.
  • yunanlılar yine yenildiler.
sonuçlari:
1.) düzenli ordunun önemi bir kez daha kanıtlanmış oldu.
2.) italyanlar işgal ettikleri bölgeleri boşaltarak, anadoluyu terk ettiler.
3.) fransızlar ankara'ya temsilciler göndererek anlaşma yolları aradılar ve işgal ettikleri zonguldak'tan çekildiler.
4.) itilaf devletlerinin yunanistan'a olan güveni azaldı.

sakarya savaşi (23 ağustos - 13 eylül 1921):
-yunanlılar türk ordusunu hazırlıksız yakalamak için 23 ağustos 1921'de şiddetli bir saldırıya geçti.
  • m.kemal askerlerine "hattı müdafaa yoktur. sathı müdafaa vardır. o satıh bütün vatandır. vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça bırakılamaz." emrini verdi.
  • savaş 22 gün 22 gece sürdü.
  • genel kurmay başkanı fevzi paşa ve batı cephesi komutanı ismet paşa yönetimindeki türk ordusu büyük zafer kazandı.
sonuçlari:
1.) türk milletinin bağımsızlık azmi daha da güçlendi.
2.) mustafa kemal'e "gazilik" ve "mareşallik" rütbesi ile unvanı verildi.
3.) yunanistan umutsuzluğa düşerek savunmaya geçti.
4.) dış politikada olumlu sonuçlar doğurdu. kars ve ankara antlaşmaları imzalandı.

kars antlaşmasi (13 ekim 1921):
  • tbmm hükumeti ile sovyet rusya'ya bağlı azerbaycan, gürcistan ve ermenistan cumhuriyetleri arasında imzalandı.
  • moskova antlaşması ile kabul edilen sınır tekrarlandı. böylece doğu sınırımız kesinleşmiş oldu.
ankara antlaşmasi (20 ekim 1921):
  • tbmm hükumeti ile fransa arasında imzalanmıştır.
  • fransa yeni türk devletini resmen tanıdı.
  • hatay dışında güney sınırımız çizilmiş oldu. (hatay'da özel bir yönetim kuruldu)
büyük taarruz ve başkumandan meydan muharebesi (26-30 ağustos 1922):
  • sakarya savaşında yenilen yunanlılar işgal etikleri yerleri ellerinde tutabilmek için savunmaya geçtiler.
  • türk ordusunun amacı: düşmanı anadolu'dan söküp atmaktı. bunu için 6 ay süren bir hazırlık devresi geçirdiler.
  • 26 ağustos 1922 sabahı, başkomutan m:kemal, ismet ve fevzi paşa taarruzu yönetmek için kocatepe'de bulunuyorlardı.
  • 20 ağustos'ta, muharebeyi doğrudan m.kemal yönetti. bu savaş tarihimize başkomutanlık meydan savaşı olarak geçti. dumlupınar'da düşman yenilgiye uğratıldı.
  • 1 eylül sabahı, m.kemal paşa "ordular ilk hedefiniz akdenizdir ileri." emrini verdi.
  • yunan başkomutanı trikopis esir edildi. türk orduları 9 eylül 1922'de izmir'e girdi.
  • büyük selçuklu sultanı alparslan, malazgirt zaferiyle anadolu'nun kapılarını türklere açmış, türkiye selçuklu sultanı 2. kılıç arslan miryakefalon zaferiyle anadolu'nun türk vatanı olduğunu belgelemiş, başkumandan muharebesi ise anadolu'nun sonsuza dek türk vatanı olarak kalacağını ispat etmiştir.
mudanya ateşkes antlaşmasi (11 ekim 1922):
  • batı anadolu'nun kurtarılmasından sonra sıra, doğu trakya ve boğazlara gelmiştir.
  • türk orduları istanbul ve çanakkale üzerine yürümeleri karşısında itilaf devletleri telaşa kapıldılar.
  • ingiltere, boğazlar ve istanbul'u savunmak istediyse de fransa ve italya'dan gerekli desteği göremedi. sovyetler birliği de türkleri destekleyeceğini açıklayınca, ateşkes görüşmelerini kabul ettiler.
  • türkiye, ingiltere, fransa, italya katıldılar. yunanlılar mudanya açıklarında gemide beklediler.
  • türkiyeyi batı cephesi komutanı ismet paşa temsil etmiştir.
maddeleri:
1.) doğu trakya, meriç ırmağının sol kıyısına kadar, on beş gün içinde yunan ordusu tarafından boşaltılacak.
2.) doğu trakya, boşaltıldıktan sonra 30 gün içinde tbmm hükumetine teslim edilecek.
3.) tbmm hükumetine, barış antlaşmasının imzalanmasına kadar doğu trakya'da 8000 jandarma bulundurulacak.
4.) istanbul ve boğazlar, tbmm hükumetine bırakılacak. itilaf devletleri kuvvetleri, barışın imzalanmasına kadar istanbul'da kalacaktı.

önemi:
  • türklerin askeri zaferini tamamlayan siyasi bir zaferdir.
  • mondros ateşkes antlaşması hükümsüz hale gelmiştir.
  • boğazlar, istanbul ve doğu trakya savaş yapılmadan kurtarılmıştır.
  • misak-ı milli'de belirlenen sınırlara kavuşuldu.
lozan bariş antlaşmasi ve önemi (24 temmuz 1923):
  • mudanya ateşkes antlaşmasından sonra barış esaslarını görüşmek üzere lozan konferansı toplandı.(20 kasım 1922)
  • konferansa türkiye, ingiltere, fransa, italya, japonya, yunanistan, romanya, yugoslavya katıldı. boğazlar görüşülürken rusya ve bulgaristan da hazır bulundu.
  • konferansta türk devletini ismet paşa başkanlığında bir heyet temsil etti.
  • konferansta üç önemli konu çözümlenecekti.
1.) türk-yunan barışının esaslarını belirlemek.
2.) osmanlı devletinin tarihe karıştığını kabul ederek yeni türk devletini tanımak.
3.) osmanlıların yabancılara vermiş olduğu kapitülasyonları kaldırmak.
  • görüşmeler çok çetin geçti
  • borçlar meselesi, kapitülasyonlar, istanbul'un boşaltılması, irak sınırımızın belirlenmesi konularında anlaşmaya varılamadı. 4 şubat 1923'de dağıldı.
daha sonra tekrar toplanan lozan konferansında(24 temmuz 1923'da imzalandı) su kararlar alındı.
1.) trakya sınırı, mudanya ateşkes antlaşmasıyla kararlaştırıldığı şekilde olacak.
2.) bozcaada ve gökçeada türkiye'ye verilecek; midilli, sakız, sisam adaları yunanistan'da kalacak, fakat askersiz hale getirilecek.
3.) türkiye'deki rumlar ve yunanistan'daki türkler karşılıklı olarak değiştirilecekler, batı trakya'daki türkler ile istanbul'daki rumlar, bu değişmenin dışında bırakılacak.
4.) yunanistan, savaş tazminatı yerine karaağaç'ı türkiye'ye verecek.
5.) çanakkale ve istanbul boğazlarının iki yanında dar bir bölge askersiz hale getirilecek. türkiye, bir savaşa girecek olursa, boğazları silahlandırabilecekler.
6.) yabancı savaş gemilerinin boğazlardan geçişini, türkiye'nin başkanlında kurulacak uluslararası boğazlar komisyonu denetleyecek.
7.) suriye sınırı, fransızlarla daha önce yapılan ankara antlaşmasında belirlendiği gibi kalacak.
8.) kapitülasyonlar kaldırılacak.
9.) osmanlı borçları, osmanlı devletinden ayrılan devletlerle aramızda paylaşılacak; borçların bize düşen bölümü düzenli taksitlere bağlanacaktı.

 

türk kurtuluş savaşının ve türk inkılaplarının büyük önderi türkiye cumhuriyetinin kurucusu mustafa kemal atatürk'ün, türk vatanının bağımsızlığını kazanması için giriştiği savaş ve türk milletini çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak amacıyla gerçekleştirdiği inkılaplarla geçen yaşamı 57 yıl sürmüş ve büyük önder 10 kasım 1938'de ebediyete intikal etmiştir.

mustafa kemal atatürk, türkiyeyi bütün kurumları ile çağdaş uygarlığın bir üyesi yapan, insanlık tarihine mal olmuş büyük bir önderdir. onun yüceliğini her yönüyle temsil edecek, ilke ve inkılapları ile çağdaşlaşmaya yönelik düşüncelerini yansıtacak bir anıt mezar yapma fikri, atatürk'ü kaybetmenin derin hüznü içindeki türk milletinin ortak isteği olarak belirmiş ve yapımına karar verilmiştir.

rasattepe (anittepe)
anıtkabir yapılmadan önce rasat istasyonu bulunması dolayısıyla anıttepe'nin ismi rasattepe idi.
bu tepede, m.ö 12. yüzyılda anadolu'da devlet kuran frig uygarlığına ait tümülüsler (mezar yapıları) bulunmaktaydı. anıtkabir'in rasattepe'de yapılmasına karar verildikten sonra bu tümülüslerin kaldırılması için arkeolojik kazılar yapıldı. bu tümülüslerden çıkarılan eserler, anadolu medeniyetleri müzesinde sergilenmektedir.

anitkabir'in inşaati

anıtkabir projesinin belirlenmesinden sonra, inşaatın başlayabilmesi için ilk aşamada kamulaştırılma çalışmalarına başlandı. anıtkabir'in inşaatı ise 9 ekim 1944'de görkemli bir temel atma töreni ile başladı. anıtkabir'in inşası 9 yıllık bir süre içinde 4 aşamalı olarak yapılmıştır.

birinci kısım inşaat: 1944-1945
toprak seviyesi ve aslanlı yolun istinat duvarının yapılmasını kapsayan birinci kısım inşaata 9 ekim 1944'te başlamış ve 1945'te tamamlanmıştır.

ikinci kısım inşaat: 1945-1950
mozole ve tören meydanını çevreleyen yardımcı binaların yapılmasını kapsayan ikinci kısım inşaat 29 eylül 1945'te başlamış, 8 ağustos 1950'de tamamlanmıştır. bu aşamada inşaatın kagir ve betonarme yapı sistemine göre, temel basıncının azaltılması göz önünde tutularak, anıt kütlesinin "temel projesinin" hazırlanması kararlaştırılmıştır. 1947 yılı sonuna kadar mozolenin temel kazısı ve izolasyonu tamamlanmış ve her türlü çöküntüleri engelleyecek olan 11 metre yüksekliğinde betonarme temel sisteminin demir montajı bitirilme aşamasına gelmiştir.

giriş kuleleri ile yol düzeninin önemli bir kısmı, fidanlık tesisi, ağaçlandırma çalışmaları ve arazinin sulama sisteminin büyük bir bölümü tamamlanmıştır.

üçüncü kısım inşaat: 1950
anıtkabir üçüncü kısım inşaatı, anıta çıkan yollar, aslanlı yol, tören meydanı ve mozole üst döşemesinin taş kaplaması, merdiven basamaklarının yapılması, lahit taşının yerine konması ve tesisat işlerinin yapılmasını kapsıyordu.

dördüncü kısım inşaat: 1950-1953
anıtkabir'in 4. kısım inşaatı ise şeref holü döşemesi, tonozlar alt döşemeleri ve şeref holü çevresi taş profilleri ile saçak süslemelerinin yapılmasını kapsıyordu. dördüncü kısım inşaat 20 kasım 1950'de başlamış ve 1 eylül 1953'te bitirilmiştir.

"anıtkabir projesi"nde mozolenin kolonat üstünde yükselen tonoz bir bölüm vardı. 4 aralık 1951 tarihinde hükumet, şeref holünün 28 m.lik yüksekliğinin azaltılması ile yapının daha çabuk bitirilmesinin mümkün olup olmadığını mimarlara sordu.

mimarlar yaptıkları çalışmalar sonunda şeref holünü taş bir tonoz yerine, bir betonarme tavan ile örtmenin mümkün olduğunu bildirdiler. böylece tonoz yapının zemine vereceği ağırlık ve bunun doğuracağı teknik mahzurlar da ortadan kalkıyordu.

anıtkabir yapımında beton üzerine dış kaplama malzemesi olarak kolay işlenebilen gözenekli, çeşitli renklerde traverten, mozole içi kaplamalarında ise mermer kullanılmıştır.

heykel grupları, aslan heykelleri ve mozole kolonlarında kullanılan beyaz travertenler kayseri pınarbaşı ilçesinden, kulenin iç duvarlarında kullanılan beyaz travertenler ise polatlı ve malıköy'den getirilmiştir. kayseri boğazköprü mevkinden getirilen siyah ve kırmızı travertenler tören meydanı ve kulelerin zemin döşemelerinde, çankırı eskipazar'dan getirilen sarı travertenler zafer kabartmaları, şeref holü dış, duvarları ve tören meydanını çevreleyen kolonların yapımında kullanılmıştır.

şeref holünün zemininde kullanılan krem, kırmızı ve siyah mermerler çanakkale, hatay ve adana'dan, şeref holü iç yan duvarlarında kullanılan kaplan postu afyon'dan, yeşil renk mermer bilecik'ten getirilmiştir. 40 ton ağırlığındaki yekpare lahit taşı adana'nın osmaniye ilçesinden, lahitin yan duvarlarını kaplayan beyaz mermer ise afyon'dan getirilmiştir.

anitkabir'in mimari özellikleri
türk mimarlığında 1940-1950 yılları arası, "ii. ulusal mimarlık dönemi" olarak adlandırılır. bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar yapılmıştır. anıtkabir bu dönemin özelliklerini taşımaktadır.

bu dönem özellikleri ile birlikte anıtkabir'de selçuklu ve osmanlı mimari özelliklerine ve süsleme ögelerine sıkça rastlanır.

örneğin dış cephelerde, duvarların çatı ile birleştiği yerde kuleleri dört yandan saran selçuklu taş işçiliğinde testere dişi olarak adlandırılan bordür bulunmaktadır. ayrıca anıtkabir'in bazı yerlerinde (mehmetçik kulesi, müze müdürlüğü) kullanılan çarkıfelek ve rozet denilen taş süslemeler selçuklu ve osmanlı sanatında da göze çarpmaktadır.

bütün bu özellikleriyle yapıldığı dönemin en iyi örneklerinden biri olan anıtkabir yaklaşık 750.000 m² lik bir alanı kaplamakta olup, barış parkı ve anıt bloku olarak iki kısma ayrılır.

a- bariş parki

anıtkabir; atatürk'ün "yurtta sulh, cihanda sulh" özdeyişinden ilham alınarak, çeşitli yabancı ülkelerden ve türkiye'nin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulan barış parkı içinde yükselmektedir.

afganistan, a.b.d., almanya, avusturya, belçika, çin, danimarka, finlandiya, fransa, hindistan, irak, ingiltere, ispanya, israil, isveç, italya, japonya, kanada, kıbrıs, mısır, norveç, portekiz, yugoslavya ve yunanistan'dan çeşitli ağaç ve fidanlar getirilmiştir. bugün barış parkında 104 ayrı türden yaklaşık 48.500 adet süs ağacı, ağaççık ve süs bitkisi bulunmaktadır.

b- anit bloku
anıtkabir anıt bloku üç bölümden oluşmaktadır.
1- aslanlı yol
2- tören meydanı
3- mozole

anıtkabir'e tandoğan kapısından girildiğinde barış parkı içerisinde uzanan yoldan aslanlı yol başındaki 26 basamaklı geniş merdivenlere ulaşılır. merdivenin hemen başında karşılıklı olarak istiklal ve hürriyet kuleleri yer alır.

anıtkabir yapı topluluğu içinde, simetri gözetilerek yerleştirilmiş olan on adet kule vardır. bu kulelere ulusumuzun ve devletimizin oluşumunda büyük tesirleri olan yüce kavramları temsil eden isimler verilmiştir. kuleler, plan ve yapı bakımından birbirinin benzeridir. kareye yakın 12 x 14 x 7,20 m. boyutlarında dikdörtgen plan üzerine kurulmuş olan kulelerin üzeri piramit biçiminde çatılarla örtülüdür. çatıların tepelerinde, eski türk çadırlarında görülen tunç mızrak ucu vardır. eski türk kilim desenlerinden alınmış geometrik süslemeler, fresk tekniğinde uygulanmıştır.

ayrıca kulelerin iç duvarlarında, o kulenin ismiyle ilgili bir kompozisyon ve atatürk'ün özlü sözleri bulunmaktadır.

istiklal kulesi
aslanlı yolun sağ başındaki istiklal kulesinin iç duvarlarında bulunan kabartmada, ayakta duran ve iki eliyle kılıç tutan bir gencin yanında bir kaya üzerine konmuş kartal figürü görülmektedir. kartal, mitolojide ve selçuklu sanatında gücün, istiklal ve bağımsızlığın sembolü olarak tasvir edilmiştir. kılıç tutan genç ise istiklali savunan türk milletini temsil etmektedir. kabartma zühtü müridoğlu'nun eseridir.

ayrıca kule duvarlarında yazı bordürü olarak atatürk'ün istiklalle ilgili şu sözleri yer almaktadır:

"ulusumuz en korkunç yok oluşla son buluyor gibi görünmüşken, tutsak edilmesine karşı evladını ayaklanmaya davet eden atalarının sesi, kalplerimiz içinde yükseldi ve bizi son kurtuluş savaşı'na çağırdı." (1921)

"hayat demek savaşma, çarpışma demektir. hayatta başarı kesinlikle savaşta başarı kazanmakla mümkündür." (1927)

"biz hayat ve bağımsızlık isteyen ulusuz ve yalnız ve ancak bunun için hayatımızı hiçe sayarız." (1921)

"insaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. türk ulusu, türkiye'nin gelecekteki çocukları, bunu bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar." (1927)

"bu ulus bağımsızlıktan yoksun olarak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır, ya istiklal ya ölüm." (1919)

kulenin içinde ise anıtkabir maketi ile anıtkabir'i tanıtıcı ışıklı panolar bulunmaktadır.

hürriyet kulesi
aslanlı yol'un sol başında bulunan hürriyet kulesi içindeki kabartmada; elinde kağıt tutan melek figürü ile meleğin yanında şaha kalkmış bir at tasvir edilmiştir. melek figürü bağımsızlığın kutsallığını, elindeki kağıt "hürriyet beyannamesi"ni sembolize etmektedir. at figürü ise hürriyet ve bağımsızlık sembolüdür. kabartma zühtü müridoğlu'nun eseridir.

kule duvarlarında atatürk'ün hürriyet ile ilgili şu sözleri yazılıdır.

"esas, türk ulusunun saygın ve onurlu bir ulus olarak yaşamasıdır. bu esas ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir işleme hak kazanamaz." (1927)

"bence, bir ulusta şerefin, onurun, namusun ve insanlığın sürekli olarak bulunabilmesi kesinlikle o ulusun özgürlük ve bağımsızlığına sahip olabilmesiyle mümkündür."

"özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı ulusal egemenliktir."

"bütün tarihsel yaşantımızda özgürlük ve bağımsızlığa sembol olmuş bir ulusuz."

kule içinde anıtkabir'in inşaat çalışmalarını gösteren fotoğraf sergisi ve inşaatta kullanılan taş örnekleri bulunmaktadır.

kadin heykel grubu
istiklal kulesinin önünde, ulusal giysiler giymiş üç kadından oluşan bir heykel grubu vardır. bu kadınlardan kenarlardaki ikisi yere kadar uzanan kalın bir çelenk tutmaktadır. başak demetlerinin meydana getirdiği çelenk bereketli yurdumuzu temsil etmektedir. soldaki kadın, ileri uzattığı elindeki kapla atatürk'e tanrıdan rahmet dilemekte, ortadaki kadın eliyle yüzünü kapamış ağlamaktadır.

bu üçlü grup, türk kadınlarının atatürk'ün ölümünün derin acısı içinde bile gururlu, ağırbaşlı ve azimli oluşunu dile getirmektedir. heykel grubu hüseyin özkan'ın eseridir.

erkek heykel grubu
hürriyet kulesinin önünde üç erkekten oluşan heykel grubu vardır. sağdaki erkek başında miğferi ve kalın kaputu ile türk askerini temsil ederken, onun yanında elinde kitabı ile türk gençliğini ve aydın insanı, biraz gerisinde ise yerel kıyafetlerle türk köylüsü temsil edilmiştir. her üç heykelin yüzünde derin acı ile türk milletinin kendine özgü ağırbaşlılığı ve yüksek irade gücü dile getirilmiştir. heykel grubu, hüseyin özkan'ın eseridir.

aslanli yol
ziyaretçileri atatürk'ün yüce huzuruna hazırlamak için yapılmış olan 262 m. uzunluğundaki yolun iki yanında oturmuş pozisyonda 24 aslan heykeli bulunmaktadır. atatürk'ün türk ve anadolu tarihine verdiği önem sebebiyle, anadolu'da uygarlık kuran hititlerin sanat üslubu ile yapılan aslan heykelleri kuvvet ve sükuneti temsil etmektedir. heykeller hüseyin özkan'ın eseridir.

tören meydani
aslanlı yolun sonunda yer alan tören meydanı 129 x 84,25 m. boyutlarındadır. 15.000 kişi kapasiteli bu alanın zemini; siyah, kırmızı, sarı ve beyaz renkte traverten taşlardan oluşan 373 adet halı ve kilim deseniyle bezenmiştir.

mehmetçik kulesi
aslanlı yolun bitiminde sağda mehmetçik kulesi yer almaktadır. kulenin dış yüzeyinde yer alan kabartmada; cepheye gitmekte olan mehmetçiğin evinden ayrılışı ifade edilmektedir. bu kompozisyonda, elini asker oğlunun omuzuna atmış onu vatan için savaşa gönderen hüzünlü, fakat gururlu anne tasvir edilmiştir. kabartma zühtü müridoğlu'nun eseridir.

kulenin duvarlarında atatürk'ün mehmetçik ve türk kadınları hakkında söylediği özlü sözler yer almaktadır:

"kahraman türk eri anadolu savaşlarının anlamını kavramış, yeni bir ülke ile savaşmıştır." (1921)

"dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ulusunda anadolu köylü kadının üstünde kadın çalışmasından söz etmek imkanı yoktur." (1923)

"bu ulusun çocuklarının özverileri, kahramanlıkları için ölçü birimi bulunamaz."

kulenin içinde; anıtkabir ve atatürk ile ilgili çeşitli kitaplar ve hediyelik eşyalar ziyaretçilere sunulmaktadır.

atatürk ve türk devrimi kütüphanesi
mehmetçik ve zafer kuleleri arasında yer alan; müze, kitaplık ve kültürel faaliyetler müdürlüğü'nün içindeki birimde "atatürk ve türk devrimi kütüphanesi" bulunmaktadır. atatürk, milli mücadele ve inkılaplar konulu türkçe ve yabancı dillerde kitapların bulunduğu bir "ihtisas kütüphanesi" olarak, her kesimden araştırmacı ve okuyucuya hafta içi 09.00-12.30 / 13.30-17.00 saatleri arasında hizmet vermektedir.

zafer kulesi
kulenin duvarlarında atatürk'ün en önemli üç zaferinin tarihi ve zaferle ilgili özlü sözleri yazılıdır.

kule içinde atatürk'ün naaşını 19 kasım 1938'de istanbul dolmabahçe sarayından alarak sarayburnu'nda donanmaya teslim eden top arabası sergilenmektedir.

ismet inönü'nün lahti
barış ve zafer kuleleri arasında yanları açık sütunların oluşturduğu galerinin ortasında 25 aralık 1973 yılında vefat eden atatürk'ün en yakın silah arkadaşı, türk milli mücadelesinin batı cephesi komutanı ve ikinci cumhurbaşkanı ismet inönü'nün sembolik lahdi bulunmaktadır. mezar odası alt kattadır.

ismet inönü, anıtkabir'e 28 aralık 1973'te bakanlar kurulu kararı ile defnedilmiştir.

bariş kulesi
kulenin iç duvarında atatürk'ün "yurtta barış, dünyada barış" ilkesini dile getiren bir kabartma kompozisyonu yer almaktadır. bu kabartmada çiftçilik yapan köylüler ve yanlarında kılıcını uzatarak onları koruyan bir asker figür tasvir edilmiştir. bu asker barışın sağlam ve güvenli kaynağı olan türk ordusunu sembolize etmektedir. bu şekilde insanlar türk ordusunun sağladığı huzur ortamı içinde günlük hayatlarını devam ettirmektedirler. kabartma, nusret suman'ın eseridir.

kule duvarlarında atatürk'ün barış ile ilgili şu sözleri yer almaktadır.

"dünya vatandaşları kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir." (1935)

"yurtta barış, cihanda barış."

"ulusun hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir." (1923)

kulenin içinde ise atatürk'ün 1935-1938 yılları arasında kullandığı lincoln marka tören ve makam otomobilleri sergilenmektedir.

23 nisan kulesi
kulenin iç duvarında 23 nisan 1920'de türkiye büyük millet meclisinin açılışını temsil eden bir kabartma yer almaktadır. bu kabartmada, ayakta duran kadının tuttuğu kağıdın üzerinde 23 nisan 1920 yazılıdır. kadının diğer elinde millet meclisimizin açılışını simgeleyen bir anahtar bulunmaktadır. kabartma, hakkı atamulu'nun eseridir.

kule duvarlarında meclisin açılışıyla ilgili atatürk'ün özlü sözleri yer almaktadır:

"bir tek karar vardı: o da ulusal egemenliğe dayalı, hiçbir koşula bağlı olmayan bağımsız, yeni bir türk devleti kurmak." (1919)

"türkiye devletinin tek ve gerçek temsilcisi yalnız ve ancak türkiye büyük millet meclisidir."

"bizim bakış açılarımız kuvvetin, gücün, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır."

kulede atatürk'ün 1936-1938 yılları arasında kullandığı cadillac marka özel otomobili sergilenmektedir.

bayrak direği
anıtkabir'in çankaya yönündeki 28 basamaklı tören meydanına giriş merdivenlerinin ortasında, tek parçalı yüksek bir direk üzerinde türk bayrağı dalgalanır. amerika'da özel olarak yaptırılan 33.53 m. yüksekliğindeki bu direk, avrupa'daki tek parça çelik bayrak direklerinin en yükseğidir. direğin 4 metresi kaidenin altında kalmaktadır. amerika'da yaşayan türk asıllı amerika vatandaşı nazmi cemal tarafından, kendi bayrak direği fabrikasında imal edilerek 1946 yılında anıtkabir'e hediye edilmiştir. bayrak direğinin kaidesinde yer alan kabartmada; meş'ale türk medeniyetini, kılıç taarruz gücünü, miğfer savunma gücünü, meşe dalı zaferi, zeytin dalı ise barışı simgelemektedir. türk bayrağı, ulusumuzun yurdunu savunma, zafer kazanma, barışı koruma ve uygarlık kurma gibi yüce değerleri üzerinde dalgalanmaktadır. kabartma kenan yontuç'un eseridir.

misak-i milli kulesi
müzenin girişindeki bu kulenin içinde bulunan kabartma, tek vücut olarak kenetlenmemizi sembolize etmektedir. kabartma, bir kılıç kabzası üzerinde üst üste konmuş dört elden ibarettir. bu kompozisyon türk vatanının kurtarılması için içilen millet andını ifade etmektedir. kabartma nusret suman'ın eseridir.

kulenin duvarlarında atatürk'ün milli misak ile ilgili şu sözleri yazılıdır:

"kurtuluşumuzun genel kuralı olan ulusal andı tarih safhasına yazan ulusun demir elidir." (1923)

"ulusal sınırlarımız içinde özgür ve bağımsız yaşamak istiyoruz." (1921)

"ulusal benliği bulamayan uluslar başka ulusların avıdır." (1923)

kulenin ortasında anıtkabir'de icra edilen törenlere katılan heyetlerin özel defteri imzalamaları için imza kürsüsü yer almaktadır. müzenin girişi olan bu kulede bulunan aktüalite panolarında anıtkabir'de yapılan önemli törenlere ait fotoğraflar da sergilenmektedir.

anitkabir atatürk müzesi
anıtkabir proje yarışması şartlarına uygun olarak, misak-ı milli ve inkılap kuleleri arasındaki bölüm müze olarak belirlenmiştir. bu amaçla 21 haziran 1960'ta anıtkabir atatürk müzesi açılmıştır. burada atatürk'ün kullandığı eşyalar ve kendisine hediye edilen armağanlar ve giysileri teşhir edilmektedir.

müzede ayrıca atatürk'ün madalya ve nişanları ile manevi evlatlarından a. afet inan, rukiye erkin, sabiha gökçen'in müzeye armağan ettikleri atatürk'e ait eşyalar sergilenmektedir.

inkilap kulesi
müzenin devamı olan bu kulede atatürk'ün giydiği elbiseler sergilenmektedir. kulenin iç duvarında yer alan kabartmada zayıf, güçsüz bir elin tuttuğu sönmek üzere olan bir meş'ale, çökmekte olan osmanlı imparatorluğunu simgelemektedir. güçlü bir elin göklere doğru kaldırdığı ışıklar saçan diğer bir meş'ale ise, yeni türkiye cumhuriyeti ve atatürk'ün türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için yaptığı inkılapları simgelemektedir. kabartma nusret suman'ın eseridir.

kule duvarlarında atatürk'ün inkılaplarla ilgili şu sözleri yazılıdır:

"bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse ilerlemesine, uygarlaşmasına teknik imkan ve bilimsel ihtimal yoktur."

"biz ilhamlarımızı gökten ve bilinmeyen alemden değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."

müzenin giysi bölümü olarak kullanılan bu kulede; anadolu üniversitesi eski rektörü prof. dr.yılmaz büyükerşen'in yaptığı atatürk'ün gerçek boyutlarında balmumu heykeli bulunmaktadır.

cumhuriyet kulesi
sanat galerisinin girişi olan bu kulenin duvarlarında atatürk'ün cumhuriyet ile ilgili şu özlü sözü bulunmaktadır.

"en büyük gücümüz, en güvenilir dayanağımız, ulusal egemenliğimizi kavramış ve onu eylemli olarak halkın eline vermiş ve halkın elinde tutabileceğimizi gerçekten kanıtlamış olduğumuzdur."

kulenin içinde, atatürk'ün öğrenim gördüğü manastır askeri idadisi ile sivas ve erzurum kongre binaları ve i. t.b.m.m. binalarının maketleri ve o dönemlere ait fotoğraflar sergilenmektedir.

sanat galerisi cumhuriyet kulesi ve müdafaa-i hukuk kuleleri arasında yer alan bu bölümde atatürk'ün özel kitaplığı teşhir edilmektedir.

duvarlarda atatürk'ü ziyaret etmiş olan yabancı devlet adamları ile atatürk'ü birlikte tasvir eden yağlı boya tablolar bulunmaktadır. bu tablolar, ressam rahmi pehlivanlı'nın eseridir.

galeride ayrıca, atatürk, milli mücadele ve anıtkabir konulu belgesel filmlerin gösterildiği sine vizyon bölümü yer almaktadır.

müdafaa-i hukuk kulesi
bu kule duvarının dış yüzeyinde yer alan kabartmada, kurtuluş savaşımızda ulusal birliğimizin temeli olan müdafaa-i hukuk dile getirilmektedir. kabartmada, bir elinde kılıç tutarken diğer elini ileri uzatmış sınırlarımızı geçen düşmana "dur!" diyen bir erkek figür tasvir edilmiştir. ileri uzatılan elin altında bulunan ulu ağaç yurdumuzu, onu koruyan erkek figürü ise kurtuluş amacıyla birleşmiş olan milletimizi temsil etmektedir. kabartma nusret suman'ın eseridir.

kulenin duvarlarında atatürk'ün müdafaa-i hukuk konusunda söylediği sözler yer almaktadır:

"ulusal gücü etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır." (1919)

"ulus bundan sonra hayatına, bağımsızlığına ve bütün varlığına şahsen kendisi sahip çıkacaktır." (1923)

"tarih; bir ulusun kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez." (1919)

"türk ulusunun kalbinden, vicdanından doğan ve onu esinlendiren en esaslı, en belirgin istek ve iman belli olmuştu: kurtuluş." (1927)

kulenin içinde "atatürk ve milli mücadele" konulu periyodik sergiler düzenlenmektedir. ayrıca atatürk'ün öğrenim gördüğü harbiye mektebinin maketi bulunmaktadır.

sakarya meydan muharebesi konulu kabartma
kompozisyonun sağında bir genç, iki at, bir kadın ve bir erkek bulunmaktadır.bunlar, savaşın ilk döneminde düşman saldırıları karşısında evlerini bırakıp yurt savunması için yollara düşmüştür. sağdaki delikanlı arkaya dönmüş, sol elini kaldırıp yumruğunu sıkarak düşmanlara; "bir gün döneceğiz ve sizden öcümüzü alacağız" demektedir.

bu üçlü grubun önünde çamura batmış bir araba, çabalayan atlar, tekerleği döndürmeye çalışan bir erkek ve iki kadın ile ayakta bir yiğit ve ona bir kılıç sunan diz çökmüş bir kadın vardır. bu grup figürleri, sakarya muharebesi başlamadan önceki dönemi temsil etmektedir. bu grubun solunda, yere oturmuş iki kadın ve bir çocuk, düşman istilası altında, türk ordusunu bekleyen halkımızı simgelemektedir. bu halkın üzerinden uçarak başkomutan mustafa kemal'e çelenk sunan bir zafer meleği vardır.

kompozisyonun sonunda yere oturan kadın vatan anayı, diz çöken genç sakarya meydan muharebesini kazanan türk ordusunu, meşe ağacı ise zaferi simgelemektedir. vatan ana, türk ordusunun zaferinin simgesi olan meşe ağacını göstermektedir. kabartma ilhan koman'ın eseridir.

başkomutan meydan muharebesi konulu kabartma
kompozisyonun solunda yer alan ve bir köylü kadın, bir erkek çocuk ve bir attan oluşan grup milletçe savaşa hazırlık dönemini temsil etmektedir. sonraki bölümde; atatürk bir elini ileri uzatmış ve "ordular ilk hedefiniz akdenizdir, ileri!" diyerek ordularımıza hedefi göstermektedir. öndeki melek, ata'nın emrini borusu ile uzak ufuklara iletmektedir. bundan sonraki bölümü de, atatürk'ün emrini yerine getiren türk ordusunun fedakarlıklarını ve kahramanlıklarını temsil eden kabartmada, vurulup düşen bir erin elindeki bayrağı kavrayan bir yiğit ile siperde ellerinde kalkan ve kılıçlı bir asker türk ordusunun taarruzunu sembolize etmektedir. önde ise elinde türk bayrağı ile türk ordusunu çağıran zafer meleği bulunmaktadır. kabartma zühtü müridoğlu'nun eseridir.

mozole
anıtkabir'in en önemli bölümü olan mozoleye çıkan 42 basamaklı merdivenlerin ortasında "hitabet kürsüsü" yer almaktadır. mermer kürsünün tören meydanı cephesi dairesel geometrik motiflerle süslü olup, ortasında atatürk'ün "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözü yazılıdır. kürsü kenan yontuç'un eseridir.

mozole 72x52x17 m. boyutlarında uzunca dikdörtgen bir plan üzerine kurulmuş olup, ön ve arka sekiz, yan cepheler ise 14.40 m. yüksekliğinde on dört kolonatla çevrelenmiştir. mozole cephesinde, solda atatürk'ün türk gençliğine hitabı, sağda ise cumhuriyet'in kuruluşunun 10. yıl dönümünde söylediği nutku yer almaktadır. harfler taş kabartma üzerine altın yaldızlarla yazılmıştır.

şeref holü
şeref holüne bronz kapılardan girilir. girişte sağda atatürk'ün 29 ekim 1938 tarihli türk ordusuna son mesajı, solda ise 2. cumhurbaşkanı ismet inönü'nün atatürk'ün ölümü üzerine yayınladığı 21 kasım 1938 tarihli türk milletine taziye mesajı yer almaktadır. bu iki yazıt atatürk'ün doğumunun 100. yılı olan 1981'de yazılmıştır.

girişin tam karşısında büyük pencerenin yer aldığı nişin içinde, atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır. lahit taşı tek parça kırmızı mermer olup 40 ton ağırlığındadır. lahit taşının yer aldığı bölüm ise beyaz afyon mermeri ile kaplıdır. şeref holünün zemini adana ve hatay'dan, yan duvarları ise afyon ve bilecik'ten getirilen kırmızı, siyah, yeşil ve kaplan postu mermerlerle kaplanmıştır.

şeref holünün 27 kirişten oluşan tavanı ile yan galeri tavanları mozaik ile süslenmiştir. şeref holünün yüksekliği 17 m. olup, yan duvarlarında altışardan 12 adet bronz meş'ale bulunmaktadır. mozole yapısının üstü, düz kurşun çatı ile örtülüdür.

mezar odasi
atatürk'ün aziz naaşı, mozolenin zemin katında doğrudan doğruya toprağa kazılmış bir mezarda bulunmaktadır. mozolenin birinci katı olan şeref holündeki sembolik lahit taşının tam altında bulunan mezar odası selçuklu ve osmanlı mimari stilinde sekizgen planlı olup, piramidal külahlı, tavanı geometrik motifli mozaiklerle süslenmiştir. zemin ve duvarlar siyah, beyaz, kırmızı mermerlerle kaplanmıştır. mezar odasının ortasında kıble yönünde kırmızı mermer sanduka yer almaktadır. mermer sandukanın çevresinde bütün illerden ve kuzey kıbrıs türk cumhuriyetinden gönderilen toprakların konulduğu pirinç vazolar bulunmaktadır.

alagöz karargah müzesi
sakarya savaş'ında düşmanın polatlı yakınlarına kadar ilerlemesi üzerine batı cephesi komutanlığı, ankara-polatlı arasındaki alagöz köyü'nü cephe karargahı olarak seçmiştir. bu köyün halkından, türkoğlu ali ağa'ya ait çiftlik evi karargah olarak kullanılmıştır.

sakarya savaşının bitiminde bina, sahipleri olan ali türkoğlu ve oğulları tarafından 1965 yılına kadar ev olarak kullanılmıştır. 1965 yılında varisleri tarafından milli eğitim bakanlığı'na devredilmiştir. 1967 yılında, eski eserler ve müzeler genel müdürlüğü'ne bağlı olan anıtkabir müze müdürlüğü'ne devredilen binanın, restorasyonu yapılarak müze haline getirilmiştir.

10 kasım 1968 tarihinde sadece üst katı tanzim edilerek teşhire açılmış, alt kat odaları ise 1983 yılında yapılan yeni bir düzenlemeyle teşhire açılmıştır.

bina iki katlıdır ve, giysi odası, kitaplık ve hatıra eşya odası, zabitan yemek odası, mutfak, muhabere odası, başkumandanlık odası, kurmay heyeti odası, dinlenme odası, yaveler odası, atatürk'ün yatak odası, atatürk'ün yemek odası ve hizmet eri odası olmak üzere 12 odadan oluşmaktadır.

 

atatürk haftasi
( 10 - 16 kasım ) ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu atatürk, 10 kasım 1938 günü saat dokuzu beş geçe öldü. o tarihten bu yana 10 kasım'la başlayan hafta, yurdumuzda atatürk haftası olarak değerlendirilir. bu hafta içinde; atatürk'ün yaşamı, yurtseverliği, inkılap ve ilkeleri anlatılır. ata'nın daha iyi tanıtılması amacıyla açık oturumlar düzenlenir. radyo ve televizyonda, atatürk'ün konuşmaları kendi sesinden dinletilir. atatürk'le ilgili filmler gösterilir. 10 kasım günü atatürk, tüm yurtta törenlerle anılır. ölüm anı olan saat dokuzu beş geçe "ti" sesi ile saygı duruşuna geçilir. kara ve deniz taşıtları oldukları yerde durarak düdüklerini çalarlar. düzenlenen anma törenlerinde ata'nın yaşam öyküsü, atatürk inkılap ve ilkeleri anlatılır, seçilmiş atatürk şiirleri okunur.

atatürk'ün yaşami
selanik'te ahmet subaşı mahallesinin islahhane caddesinde iki katlı pembe boyalı bir ev vardı. bu evde ali rıza efendi ile zübeyde hanım otururdu. 1881 yılında bir oğulları oldu. adını mustafa koydular. mustafa sarı saçlı, mavi gözlü bir çocuktu. bütün çocuklar gibi mustafa'nın çocukluğu da mahallede komşu çocukları ile güle oynaya geçti. mustafa, şemsi efendi okuluna başladı. kısa bir süre sonra babası ali rıza efendi öldü. güç koşullar altında öğrenimini sürdüren mustafa, bugünkü askeri ortaokul dengi olan askeri rüştiye'ye başladı. orta kısmı başarı ile bitirdikten sonra lise dengi olan manastır askeri idadi'sine yazıldı. derslerine düzenli olarak çalışan mustafa kemal liseyi bitirdi. istanbul'a gelerek harp okulunun piyade sınıfına girdi. üç yıllık öğrenimini başarı ile sona erdi. kurmay subay yetiştirilmek üzere kurmay okulu'na seçildi. mustafa kemal, bu okulda geleceğe yönelik tasarı ve ileri düşünceleriyle kendini tanıttı. başarılı bir öğrenimden sonra kurmay yüzbaşı oldu. zamanın padişahı ii. abdulhamit'in gizli polisleri mustafa kemal'in ileri düşüncelerini, arkadaşları ile yaptığı tartışmaları, onun özgürlük ve siyasal konulardaki düşüncelerini padişaha bildirmişlerdi. mustafa kemal ve arkadaşları bu nedenlerle yıldız sarayında sorguya çekildiler. mustafa kemal bir süre tutuklu kaldı. fakat suçlu görülmedi. ancak düşünceleri tehlikeli sayıldığı için, başkentten uzağa şam'da bulunan beşinci orduya gönderildi.

 

Bu listeler ilginizi çekebilir!

üst bottom