mustafa kemal atatürk anıları ve hikayeleri listesi

mustafa kemal atatürk anıları ve hikayeleri listesi için eklenen 19 entry bulunmaktadır.
 
en son bir yetkili düzenledi:

ata, yanındaki valinin kulağına eğilip sorar; kimdir bu?
vali yanıt verir; efendim kendisi şih'tir.
yörede çok hatırlısı vardır. atatürk şıh'ı yanına çağırır ve;
"bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. şunu rica etsem de en azından peygamber efendimizin ki gibi kısaltsan" der ve eliyle de boyun altı hizasını gösterir.
şıh; "emrin olur paşam" diyerek yerine çekilir. aradan zaman geçer, bir akşam atatürk amasya'daki şıh'ı hatırlar ve valiyi telefonla arayıp durumu sorar. vali nasıl söyleyeceğini bilememekle birlikte, şıh'ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır.
atatürk telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını çağırıp, yazdığı yazıyı amasya valiliği'ne tebliğ etmesini ister.
ertesi gün amasya'dan bir haber gelir ki şıh efendi ata'yı görmek üzere ankara'ya yola çıkmış... şıh gelir ata'nın karşısına çıkar. sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka görünüme büründürülmüştür. atatürk'ün mesai arkadaşları bu değişimi
anlayamaz ve ata'ya sorarlar; "aman paşam, o şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız? " ata gülümser, sonra da yanındakilere dönüp;
"dün akşam amasya valiliği'ne bir yazı gönderdim ve şıh'ı afyon'a vali atadığımı bildirdim" der. ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bu yazıyı da şıh'a vermesini söyler. yazıda söyle yazmaktadır;
"inancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim.
valilik meselene gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. kal sağlıcakla... "
bugünün türkiye'sini aslında o zaman anlatmış olan ata'mızın kemiklerini sızlatmamak dileğiyle...

 

"ingiliz kralı viii. edward istanbul'a atatürk'ü ziyarete geldiği zaman,
atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. ziyafetten önce,
-"bana ingiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini, yahut bir aşçı bulunuz !...dedi.

ve nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular...
akşam kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. atatürk'e dönerek:
- "sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. kendimi ingiltere'de zannettim" diyerek memnuniyetini bildirdi.
sofraya hep türk garsonlar hizmet etmekte idi. bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. yemekler de halılara dağıldı.

misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. fakat atatürk kral'a:
- "bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim!" dedi.
bütün sofradakiler atatürk'ün bu sözlerine hayran oldular.
atatürk garsona da "vazifene devam et" emrini verdi.

 

Bu listeler ilginizi çekebilir!

 (22) 
üst bottom