komik fıkralar listesi için eklenen 28 entry bulunmaktadır.
 

trafik kazası fıkrası.
temel kamyonu ile dik bir yokuştan sür'atle inerken birden kamyonun freni patlamış. telaşla kamyonu nereye süreceğini düşünürken sağında kalabalık bir pazar yeri görmüş. kamyonu o tarafa sürersem yüzlerce kişi ölür diye düşünürken sol tarafında da boş bir inşaat ve önünde oynayan küçük bir çocuk fark etmiş. bir çocuğun kaybı, yüzlerce kişiyi öldürmekten daha iyidir. allah'ım, beni affet, diyerek kamyonu o tarafa çevirmiş.
ertesi gün, gazetelerde manşet:
"pazara dalan kamyon 120 kişiyi biçti!"
hastanede yatan temel'e olayı araştıran komiser;
-oğlum, olay nasıl oldu? anlat bakalım, demiş. temel de hala şaşkın:
-amirim, her şey o ufak çocuğun pazar yerine doğru kaçmasıyla başladı.

 

tren fıkrası.
temel ava çıkmış. 3-5 saat gezinmiş av bulamamış. dönmeye karar vermiş. yol üzerinde ufak bir delik görmüş deliğe tüfeği sokmuş ateş edip elini deliğe atmış. içinden çıkan fareyi çuvala atmış. yola devam ederken daha büyük bir delik görmüş tüfeği sokmuş ve ateş etmiş. elini deliğe atmış içinden çıkan tavşanı çuvala atmış. yola devam ederken daha büyük bir delik. tüfeği dayamış yine vurmuş. oradan da bir tilki çıkmış atmış hemen çuvala. ertesi gün trabzon gazetelerinde bir haber...
"dün feci bir tren kazası sonucu bir vatandaşımız tren altında parçalanarak can vermiştir. merhumun trenin altında kalmadan trene bir el ateş ettiği sanılıyor."

 

tren kaçtı fıkrası.
temel ve iki arkadaşı istanbul'dan trabzon'a gitmek üzere tren garına giderler.
ilk trabzon treni 1 saat sonradır, bileti alıp, yemeğe giderler.
yemekte sohbet, muhabbet saate bir bakarlar ki 1 saati geçmiş.
hemen koşarlar tren garına ama tren gitmiş.
yine bilet alırlar 1 saat sonrası için.
ne yapalım vakti nasıl geçirelim derken kahveye giderler.
çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate baktıklarında 1 saat olmasına 5 dakika vardır.
hemen koşarlar gara ama trene yetişemezler.
gişeye gidip sorarlar yine trabzon'a gidicek tren var mı diye.
gişedeki adam ''bakın bu son tren eğer bunu da kaçırırsanız trabzon'a bugün dönemezsiniz'' demiş.
bileti almışlar, pastaneye gitmişler.
pastalar, kekler, çörekler muhabbet derken saate bir bakmışlar ki 1 saat olmak üzere hemen koşmuşlar gara.
tren yeni hareket ediyor, içlerinden biri uzun ilk vagonu yakalamış, diğeri orta boylu son vagonu tutmuş.
temel uzanamamış. trenin arkasından bir müddet bakan temel arkadaşlarına el sallamış ve oturmuş yere başlamış gülmeye.
gişe memuru yanına gelmiş.
-sen ne garip adamsın. 3 treni kaçırdın, arkadaşların gitti,sen kaldın, ağlayacağına gülüyorsun be adam.
temel :
-uy hemşerim, trabzona asıl ben gideceğudum, onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona güleyrum.

 

üç dil fıkrası.
temel ile dursun istanbul'da gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar. turist ingilizce, almanca ve fransızca sorar fakat bizim lazlar anlamaz...
  • ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti!
  • ula neye yarayacak ki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyor...

 

yeri ayrı fıkrası.
ankara'daki karadenizli bürokratlardan biri, köyde tek başına yaşayan yaşlı annesini yanına almak için ısrar etmektedir ama valide hanım, köydeki ineğini bırakmak yanlısı değildir pek. nihayet oğul hatırını kıramayıp ankara’ya gelir ama gözü ve gönlü hâlâ köyde. ikide bir, “uşağum gönder beni de gideyum köye” diye oğluna baskı yapmakta. oğlu da biraz duygu sömürüsü yapayım, belki vazgeçer düşüncesiyle der ki:
- anne, sen köydeki ineği mi çok seveysun, beni mi?”
cevap şöyledir: -e uşağum, senin yerun ayri, sığırumun yeri ayri!

 

vesikalık fotoğraf fıkrası.
temel bir gün vesikalık çekilecekmiş. karşısına cafer çıkmış ne bu telaş demiş, temel de 6 tane acele vesikalık çekilmem lazım demiş. cafer bundan kolay ne var demiş. vesikalık belden yukarı çekilir demiş. sen bir çukur aç ben geliyorum demiş.
cafer geldiğinde ne görsün temel 6 tane çukur kazmış.
olum niye 6 çukur kazdın demiş.
temel de 6 tane çekilecem ondan demiş.
-cafer: bunun için 6 çukur kazımana gerek yoktu ben zaten 6 tane fotoğraf makinesi getirdim demiş.

 
üst bottom