amerika'nın ünlü üniversitesi harvard'da yapılan son araştırmaların sonucuna göre ise, insanın içgüdüsel günü 24 saat 11 dakikadan oluşuyor ve kişiden kişiye göre fazla bir farklılık göstermiyor. araştırmacılar, sonuçların uyku bozuklukları, uzun yolculuklar ve yaşlılıkta karşılaşılan uyuma güçlükleri yüzünden değişebileceğini belirtiyor.
harvard'da yapılan araştırmaların başındaki dr. charles czeisler, daha önceden yapılan araştırmalarda yanlış sonuçlar çıkmasının sebebinin, araştırmalar sırasında oda aydınlatılmasına, araştırma yapılan kişilerin çalışırlık durumuna dikkat edilmemesinin olduğunu ifade ediyor.
harvard üniversitesinde yapılan deney, 11 genç erkek ve 13 yaşlı kadın ve erkek üzerinde gerçekleştirildi. denekler, 28 saat olarak hesaplandığında 3.5 hafta süren bir zaman biriminde bir laboratuvarda yaşadı. içlerinde bulundukları ortam, hafifçe aydınlatıldı ve görevlilerin zaman ile ilgili bir ipucu vermesi yasaklandı. bu şartlar altında, insanın iç saati, hiçbir etkenden etkilenmiyordu.
deneklerin hepsi, bu izole edilmiş dünyada da olsa, bir günü yaklaşık 24 saat olarak algıladı. gün, en kısa olarak 23 saat 53 dakika olarak, en uzun olarak ise 24 saat 28 dakika olarak algılandı. gençlerin ve yaşlıların zamanı algılaması arasında da bir fark görülmedi.
bir günün belirli bir uzunlukta algılanması, retinanın algıladıkları ve beynin bazı özellikleri ile ilgili. günün belirli bir uzunlukta algılanması, uyuma kalkma düzenine, vücut ısısına ve bazı hormonlara bağlı olarak değişiyor.
yeni yapılan araştırma sonuçlarında, ayrıca kıtalar arası yolculuk eden kişilerin ve uzak nakliye çalışanlarının uyku düzenlerinin değişik olduğu da ortaya çıktı. ayrıca bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan ilginç noktalardan biri de çalışan insanların hafta sonlarında geç uyumasının nedeninin saat anlayışından uzaklaşmış olması.
insanların odanın ışığını farkında olmadan açık bırakması bile, onların iç zamanlarından uzaklaştığının belirtisi. yatağa geç gitmemizi sağlayan ise fizyolojimiz değil. son araştırmaların sonuçlarına göre, erken ya da geç yatmak, günün ne kadar aydınlık ya da karanlık olduğuna bağlı. gün ne kadar aydınlık ise, o kadar geç uyuyoruz.