canlıların veya hayvanların sınıflandırılması hakkında bilgiler listesi

canlıların veya hayvanların sınıflandırılması hakkında bilgiler listesi için eklenen 10 entry bulunmaktadır.
 
en son bir yetkili düzenledi:

bitkiler.

algler, çiçeksiz bitkiler ve çiçekli bitkiler olmak üzere üç grupta incelenir.

algler: iletim demetleri yoktur. iletim demetleri olmadığından su ve suda erimiş madensel tuzları tüm bitki tüzeyi ile alırlar. doku farklılaşması yoktur.

çiçeksiz bitkiler: kendi arasında ikiye ayrılır.

1) kara yosunları: iletim demetleri yoktur. eşeyli ve eşeysiz üreme, döl değişimi şeklinde birbirini takip eder. gametleri gametongium denen keselerde oluşturur. döllenme sonucu oluşan zigot bir süre ebeveyne bağlı kalır.

2) eğrelti otları: iletim demetleri vardır. gerçek kökleri yoktur. eşeyli ve eşeysiz üreme döl değişimi şeklinde birbirini takip eder.

çiçekli bitkiler: iyi gelişmiş iletim sistemleri vardır. üreme organları çiçek şeklinde özelleşmiştir. açık ve kapalı tohum olarak üzere iki grupta incelenir.

1) açık tohumlular: her zaman yeşildirler. soymuk demetlerinde kalburlu hücreler vardır, arkadaş hücreleri yoktur. çiçekleri daima tek eşeylidir. tohumları daima çok çeneklidir. tohum taslakları yumurtalık dışına gelişir.

2) kapalı tohumlular: en gelişmiş bitki sınıfıdır. her zaman yeşil değildirler. çiçekleri genelde erseliktir. çiçeklerinde çanak ve taç yaprak farklılaşması vardır. kapalı tohumların iki önemli sınıfı vardır.

monokotiledonlar (bir çenekliler): embriyolarında tek çenek yaprağı taşırlar. otsu bitkilerdir. tek yada çok yıllık olabilirler. iletim demetleri dağınık ve düzensiz sıralanmıştır. korteksi incedir. meristem kambiyumu yoktur. yaprakları paralel damarlıdır. saçak kök sistemi bulunur.

dikotiledonlar (iki çenekliler): embriyolarında iki çenek yaprağı taşırlar. otsu ve odunsu bitkilerdir. tek yada çok yıllık olabilirler. iletim demetleri dairesel çizilmiştir. korteksi incedir. enine kalınlaşmasını sağlayan kambiyum (meristem) bulunur. yaprakları ağsı damarlıdır. ana kök ve buna bağlı yarı kökler gelişmiştir.

 

hayvanlar.

çok hücreli heterotrof canlılarıdır. aktif hareket ederler. omurgalılar ve omurgasızlar olmak üzere iki gruba ayrılırlar.

omurgalılar ve ilkel kordalılar olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
a) omurgalılar: vücutlarının sırt tarafında bir sinir kordonu bulunur. iç iskelet eklemlidir. iskelete bağlı kaslar hareketi sağlar. hepsinde beyin ve beyini koruyan kafatası vardır. dolaşım sistemleri kapalıdır. holozoik olarak beslenirler. çoğu ayrı eşeylidir. balıklar, kuşlar, kurbağalar, sürüngenler ve memeliler olmak üzere beş sınıfa ayrılırlar.

1) balıklar: vücutları pullarla örtülüdür. iç iskelet kemikten ya da kıkırdaktan oluşmuştur. solungaç solunumu yaparlar. kalpleri iki odacıklıdır. kalplerinde sürekli kirli kan bulunur. vücutlarında temiz kan dolaşır. soğuk kanlı hayvanlardır. boşaltım organları mezonefros tipi böbreklerdir. boşaltım maddelerinin, üreme hücrelerinin ve sindirim artıklarının toplandığı kloak denilen yapıya sahiptirler. örnek: köpek balığı, alabalık, sazan.

2) kuşlar: akciğer solunumu yaparlar. kalpleri dört odacıklıdır. kalbin sol karıncığından çıkan aort sağa kıvrılarak dallanır. sıcakkanlıdırlar. boşaltım organı metanefroz tipi böbreklerdir, vücut tüylerle kaplıdır. tüysüz olan bölgeler pullarla örtülüdür. kloaklıdırlar. dişleri yoktur. örnek: martı, bülbül, tavuk, ördek, deve kuşu.

3) kurbağalar: lavralar solungaç solunumu, erginleri akciğer ve deri solunumu yaparlar. kalpleri üç odacıklıdır. vücutlarında karışık kan dolaşır. soğukkanlıdırlar. azotlu dolaşım maddesi amonyaktır. boşaltım organı mezonefroz tipi böbreklerdir. kloaklıdır. derilerinin mukus salgısı olan mukus, deriyi kaygan tutar. örnek: semender, kuyruklu kurbağa, su kurbağası.

4) sürüngenler: akciğer solunumu yaparlar. kalpleri üç odacıklıdır (timsah hariç). soğukkanlıdırlar. erginlerinin boşaltım organları metanefroz tipi böbreklerdir. kloaklıdırlar. dişilerde yumurta kanalının bir bölümü yumurta akı, diğer bölümü yumurta kabuğu yapacak şekilde özelleşmiştir. vücut keratinle kaplı olduğundan kurudur. örnek: yılan, timsah, kaplumbağa, kertenkele.

5) memeliler: akciğer solunumu yaparlar. kalpleri dört odacıklıdır. kalbin sol karıncığından çıkan aort sola kıvrılarak dallanır. sıcakkanlı hayvanlardır. kloak yoktur. ürogenital sistem sindirim sisteminden ayrı olarak dışarıya açılır. boşaltım organı metanesaz tipi böbreklerdir. sinir sistemleri çok gelişmiştir. örnek: fare, yarasa, kirpi, insan, balina.

ilkel kordalılar: iskeletleri kıkırdaktır. yutak bölgesinde solungaç yarıkları, sırt tarafında da sırt ipliği bulunur. bu grubun tek örneği: amfiyoksüstür.

b) omurgasızlar: süngerler, sölentereler, solucanlar, yumuşakçalar, eklem bacaklılar ve derisi dikenliler olmak üzere gruplandırılmışlardır.

a) süngerler: yapısını oluşturan hücreler arasında iş bölümü vardır.hücresel farklılaşma görülmesine karşın hücrelerde doku oluşturmak için iş bölümü yoktur.

b) sölenterler: bu şube üyeleri oyu bir kese gibi düzenlenmiş tek açıklı sindirim boşluklarına sahiptirler. örnek: deniz anası, hidra, mercanlar.

c) yassı solucanlar: sinir ve üreme sistemlerine sahiptirler. örnek: tenya, planoria.

d) yuvarlak solucanlar: bitki ve hayvanlarda parazit yaşarlar. örnek: bağırsak solucanı.

e) böcekler: vücutlarının tamamı epidermisin salgıladığı kitin ile kaplıdır. trache solunumu yaparlar.

 

beslenme ilişkileri.

besleme sistemine göre canlılar üreticiler (ototroflar) ve tüketiciler (heterotroflar) olmak üzere iki grupta incelenir. üretici canlılar (ototroflar) kendi besinlerini yapar. tüketiciler (heterotroflar) besinlerini kendileri yapamaz. doğrudan veya dolaylı olarak ototrof canlılardan sağlar.

ototrof beslenme

kendi besinini kendisi sentezleyebilen organizmalara ototrof (üretici) canlı denir. enerji sayesinde inorganik maddelerden organik madde sentezleyebilirler. bitkiler, algler ve bazı bakteriler ototrof canlılardır. kullanılan enerji kaynağına göre, ototrof organizmalar fotosentez yapanlar ve kemosentez yapanlar olmak üzere iki bölümde incelenir. fotosentez yapan canlıların klorofili vardır. bunlar klorofilleri sayesinde güneş ışınlarını soğurarak organik besinlerde kimyasal bağ enerjisine çevirirler.

kemosentez yapan organizmalar genellikle bakterilerdir. bunlar gerekli enerjiyi amonyak, hidrojen, sülfür gibi belirli inorganik maddeleri oksitleyerek sağlar.

nitrit bakterileri amonyağı nitrite, nitrat bakterileri nitriti, nitrata dönüştürür. bu sırada açığa çıkan enerji bakteriler tarafından atp sentezinde kullanılır. bu şekilde gerçekleşen atp sentezine kemosentetik fosforilasyon denir. bu atp inorganik maddelerden organik maddelerin sentezi sırasında kullanılır.

nitrit ve nitrat bakterileri azot döngüsünde rol oynar. amonyağı, yeşil bitkilerin kolayca alıp kullanabileceği nitrat bileşiklerine dönüştürür. amonyağın nitrata dönüştürülmesine nitrifikasyon denir.

heterotrof beslenme

inorganik maddelerden organik besin yapamayan, organik besinleri hazır olarak alan canlıların beslenme biçimine heterotrof beslenme denir. böyle beslenen canlılara dış beslek veya tüketiciler adı verilir.

heterotrof canlıların beslenme ve yaşama şekilleri holozoik, simbiyoz, saprofit olmak üzere üç grupta incelenir.

a) holozoik beslenme: bu şekilde beslene canlılar besinlerini katı parçalar halinde alarak sindirirler. bunların sindirim sistemleri, avlarını yakalayabilmek için duyu organları, sinir sistemleri ve kas yapıları gelişmiştir. otçul hayvanlar, etçil hayvanlar ve hem otçul hem etçil hayvanlar bu grupta incelenir.

b) birlikte yaşama: iki veya daha fazla türün bir arada kurdukları yaşam şekline simbiyosim denir. bu canlılardan biri konak diğeri konuk adını alır. birlikte yaşama yararlı ve zararlı birliktelikten oluşur. yararlı
birliklerin beslenme biçimi kommensalizm ve mutualizmdir. zararlı birlikteliklerin ise parazitizmdir.

1) mutualizm: bir arada yaşayan canlıların karşılıklı olarak yarar sağlaması şeklindeki beslenme biçimidir. bu beslenme biçimine en tipik örnek likenlerdir. liken, mantar ve yeşil algler in birlikte oluşturduğu bir yaşama birliğidir.

2) kommensalizm: bir canlı üzerinde yaşadığı canlıya zarar vermeden bu canlıdan yararlanıyorsa bu yaşama şekline kommensalizm denir. örnek olarak yengeçlerin solungaçlarına tutunarak yaşayan bazı yassı kurtlar.

3) parazitizm: bir arada yaşayan iki canlıdan birinin diğerini sömürerek ona zarar vermesi şeklinde olan beslenme ilişkisidir. bazı bakterilerin sindirim enzimleri yoktur. önemli monomerleri diğer canlı organizmalardan sağlarlar. böyle bakterilere parazit bakteriler denir. hastalık yapan parazit bakterilere de patojen bakteriler denir.

bir canlı diğer bir canlının deri ve solungaçlarına yapışarak yaşıyorsa bu canlılara ektoparazit (dış parazit) denir. koku ve diğer duyu organları iyi gelişmiştir. bit, pire, tahtakurusu, uyuz böceği, sivrisinek bir ekoparazittir.

bir canlı diğer bir canlının iç kısmında yaşıyorsa endoparazit denir. bu parazitler hücre içerisinde yaşıyorsa bunlara hücre parazitleri denir. örneğin sıtmaya neden olan parazit plazmadium al yuvar hücresinde yaşar. endoparazitler çok sayıda gamet oluştururlar. bundan dolayı üreme sistemleri çok gelişmiştir

bitki üzerinde yaşayan ve konak organizmanın odun borularından su ve madensel tuzlar alarak fotosentez yapabilen parazitlere yarı parazit denir. üzerinde yaşadığı konak bitkinin soymuk borularından hazır organik maddeler alarak yaşayan parazit bitkilere tam parazit denir.

c) saprofit (çürükçül) beslenme: bira mayası, küf mantarı ve bakterilerin çoğu besinlerini katı olarak alamazlar. bunlar gerekli olan organik besin maddelerini kokuşmaya yüz tutmuş bitki ve hayvan ölüleri üzerinden canlı artık ve salgılarından sağlarlar. saprofitler öncelikle dışarı salgıladıkları enzimle besinlerini sindirir. daha sonra küçük molekülleri emerler. bu şekilde heterotrof beslenmeye saprofit beslenme denir. saprofit bakterilerinin bir kısmı çürümede, bir kısmı ise mayalanmada rol oynar.

hem ototrof hem heterotrof beslenme

sinek kapan ve ibrik otu gibi böcek yiyen bitkiler fotosentezle organik madde yapar. ayrıca yakaladıkları böcekleri salgıladıkları enzimlerle hücre dışında sindirirler. daha sonra bu besinleri emerler.

 

doğada madde devri.

organik artıklar ve cesetler ayrıştırılarak inorganik maddelere dönüştürülür. bu yollarla serbest kalan inorganik maddeler yeniden fotosentez ve kemosentez de kullanılır hale getirilir. fotosentez ve kemosentez olaylarıyla inorganik maddeler yeniden organik bileşiklere dönüştürülür. bu dönüşümlere doğada madde döngüsü denir.

karbon devri: bir dönümlük şeker kamışı her yıl atmosfer tabakasından 20 ton kadar karbondioksit kullanır. bitki ve hayvan enerji elde etmek için organik maddeleri yıkar. karbondioksit ve su ya kadar parçalanır. hücre solunumu denen bu olay sonucunda oluşan karbondioksit tekrar atmosfer tabakasına verilir.

azot devri: bitkiler aminoasit ve protein sentezi yapabilmek için gerekli olan azotu, nitrat tuzları olarak topraktan alırlar. bitkiler tarafından alınan nitratlar bitki hücreleri tarafından aminoasit ve protein sentezinde kullanılır.

ölmüş bitki ve hayvanla, canlıların artıkları ve salgılarındaki proteinli maddeler saprofitler tarafından amonyağa dönüştürülür. bu olaya pütrüfikasyon (kokuşma) denir.

amonyak nitrit bakterileri tarafından nitrite; nitritte nitrat bakterileri tarafından nitrata dönüştürülür. bu olaya nitrifikasyon denir.

bitki tarafından kullanılmayan nitratlar azot bozan bakteriler ile parçalanır. bu parçalanmadan açığa çıkan azot tekrar havaya karışır. bu olaya denitrifikasyon denir.

havanın azotu toprağa iki şekilde geçer:

1) yıldırım çakması sonucu azot oksijenle birleşir. daha sonra su ile etkileşince nitrik asit meydana gelir. yağmurla toprağa inen nitrik asit toprakta bulunan sodyum ve potasyum bileşikleri ile etkileşerek nitrat tuzlarını oluşturur.

2) toprakta, havanın serbest azotunu bağlayabilen ve kullanabilen azot bakterileri vardır. baklagillerin köklerindeki urlarda yaşayan ribozom da havanın serbest azotunu bağlayabilir ve azotlu madde yapar. bu bakterilerin ölüleri topraktaki azotlu organik artıkları oluşturur.

 
üst bottom