atatürk hakkında yazılanlar listesi

atatürk hakkında yazılanlar listesi için eklenen 7 entry bulunmaktadır.
 

bir ulus nasıl kurtarıldı?
yıl 1910…
fransızlar yeni buluşları olan uçağı tanıtmak için tüm uluslardan katılımcıları davet ederler...
herkes böyle bir icadın gerçekleşmiş olması nedeniyle şaşkın ve meraklıdır...
dönemin osmanlı hükumetine de katılımcı için haber gönderilmiş…
hükumet icatlara oldukça meraklı olan ali rıza paşayı gönderelim o meraklıdır demişler...
ve derhal saraya çağırmışlar...
kendisine fransızların buluşundan bahsetmişler ve osmanlıyı temsilen gitmesini istemişler...
ali rıza paşa bunu biz yapmalıydık demiş içinden hayıflanarak...
yalnız demişler paşa ya davet 2 kişilik yanına 1 kişi daha al onu da sen belirle demişler...
ali rıza paşa biraz düşünmüş ve bir delikanlı var onu götüreyim demiş...
neyse ali rıza paşa ve delikanlı paris'in yolunu tutmuşlar...
paris'te otele yerleşmişler ve buluşun gösterileceği gün kalabalık meydan ve pist herkes merakla bekliyor.
derken pilot hazırlıklarını yapıyor... üstüne mont giyiyor birde gözlük takıyor... uçak havalanıyor...
parendeler taklalar manevralar müthiş bir gösteri... piste iniyor... alkışlar arasında iniyor uçaktan...
herkes kıskanç ama şaşkın... bir yetkili bir gönüllü istiyor... pilotun arkasında ona eşlik edebilecek cesareti olan...
bizim delikanlı atılıyor... ben ben... tamam, deniyor ve delikanlıya gözlük ve mont veriliyor...
delikanlı montu giyiyor gözlüğü takıyor... kalabalıktan sıyrılmak üzere iken ali rıza paşa kolundan tutuyor...
boş ver sen binme bırak başkası binsin diyor... neden diye soruyor delikanlı bir şey mi hissettiniz... yok, sen yine de binme evlat diyor... derken başkası biniyor uçağa... uçak havalanıyor delikanlı öfkeli paşa ya... parendeler... manevralar… derken uçak alev topuna dönüyor ve piste çakılıyor... 2 ölü...
delikanlı paşaya bakıyor hayretler içinde... paşa mağrur ve mutlu bir insanı kurtardığı için... ama bir başkası ölmüştü... ama kurtardığı bir insan değildi... bir ulustu...
çünkü delikanlı. mustafa kemal atatürk'tü...

kaynakça : sunay akın

 

aşağidaki yaziyi bir ortaokul öğrencisi, okulunun duvar gazetesine yazmiş.

bu ülkede yasayan her insanin bağımsızlığını ve demokrasisini borçlu olduğu insan:
atatürk...
gençliğinde kot pantolon giyememiş.
sevgilisinin elinden tutup hasılat rekorları kiran bir sinema filmine gidememiş...
padişah ona trablusgarp cephesinde görev verdiğinde, lüks uçak şirketinin, first class koltuğunda viskisini yudumlayarak görev yerine gidememiş...

halkına bağımsızlık fikrini anlatabilmek için kortej eşliğinde mercedes'lerle gezememiş anadoluyu...
kurtuluş hareketini başlatmak için 19 mayıs'ta samsun'a ayak basan ayağında spor ayakkabısı ya da kovboy çizmesi yokmuş...
kazandığı her savaştan sonra savaş sahasına fırlayıp moral veren mini etekli ponpon kızlar da yokmuş...
tarih kitaplarına bakılırsa, yunanlıları izmir'den denize döktükten sonra timsah yürüyüşü de yapmamışlar...
ülkesinde yapacağı devrimleri, unutmamak için not alacağı bir cep bilgisayarı olmadığı gibi, kendisine suikast girişiminde bulunacakları da cep telefonundan öğrenememiş!
atatürk için üzülüyorum. dağ gibi adam, bir radyo programına faks çekemeden, ismet pasa için safiye ayla'dan bir istek parçası isteyemeden gitti ..

lozan zaferinden sonra veya cumhuriyet'in ilanından sonra arabaya atlayıp sabahlara kadar korna çalıp, elinde bayraklarla sokaklarda tur atamadı.
evinin balkonuna çıkıp, bir şarjör mermiyi havaya sıkamadı.
atatürk'e acıyorum...
sen kalk, dört kadınla evlenebileceğin bir dönemde dünyaya gel, sonra değerini bilmeyip tek kadınla evlilik sistemini getir. ah ah...
çılgın diskolara gitmek, sabahlara kadar içip, içip rock yapmak, babasının mersedesini alıp söyle bir emirgan turu çekmek dururken...
bunları yapmadı atatürk...
keyif çatmadı...
tüm hayatini ülkesinin kurtuluşuna ve uygarlaşmasına harcadı...
işte onun için büyük adamdi atatürk, her firsat elinde vardi. o ise sadece bu milletin bağimsizliğini istedi.
bütün suçu 2 kadeh raki içmekti o kadar.....

kocaman bir aferin benden bu çocuğa işte bizim böyle düşünen genç beyinlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum...

 

cezayirli din bilgininin ata sevgisi!

mustafa kemal atatürk"ün 10 kasım 1938"de ölümü üzerine kaleme aldığı yazı cezayir askeri ataşeliğinden alınmıştır. ramazan 1357 hicri kasim 1938.

merhum mustafa kemal
muhtelif dönemlerde gelip, tarihin akımını değiştiren, yeni bir oluşumu gerçekleştiren, doğunun en bariz zeki şahsiyetlerinden, çağdaş tarihte insanlığın tanıdığı en büyük insan,mübarek ramazan ayının 17. günü hayata gözlerini yumdu. işte bu lider, türkiyeyi yok olmaktan kurtaran, adını, şanını, onurunu koruyan ve bugünkü durumuna kavuşturan, çanakkale"de gelibolu, anadolu"da sakarya kahramanı mustafa kemal"dir.
dünyanın en büyük deniz filosuna sahip ingilizleri, büyük muharebede tarih boyunca tatmadıkları ezici yenilgiye uğratmasından dolayı, ona gelibolu kahramanı diyoruz.
devletin başkentini işgal eden, kıyılarını ve bölgelerini bölüşen, ingiliz ve müttefikleri, yunan, italyan ve fransızları, kurtuluş savaşıyla birlikte türkiye"den söküp atan bu yüce lidere sakarya kahramanı diyoruz.

o, sadece türkiye'nin kurtarıcısı değil, aynı zamanda tüm doğunun kurtarıcısıydı, zira doğuyu türkiye"den soyutlamak olanaksızdır. türkiye asırlar boyunca islam alemini kucaklamış ve içinde yer almıştır. türkiye büyük muharebeden önce, batı saldırılarına karşı, doğu uyuşmazlık ve savaş cephesiydi. hristiyanlık taasupluğu içinde olan batı ülkelerinin çirkin sömürü emellerinin hedefiydi.
savaşın sona ermesiyle birlikte türkiye'nin savaştan çözülmüş ve dağılmış olarak çıkmasıyla, batı ülkeleri yaldızlı sömürü isimleri altında, müslüman doğu milletlerini paylaşmaya başladılar. hilafetin payı tahtını ve türkiyeyi işgal ettiler. padişahı buyruk ve denetimleri altına aldılar. mareşal allenby, kudüs'e girdiğinde şöyle demişti: haçlı seferleri bugün bitmiştir. allah'ü teala'nın kemal aracılığıyla ihsan ettiği mucizesi olmasaydı, türkiye"de giderdi, onunla birlikte şark'ta yok olurdu. işte bu ortamda kemal dağılmış olan mukavemet güçlerini topladı. kahraman türk evlatları ve kardeşleri onun etrafında birleştiler. aziz ve asil türk milletinin barınağı anadolu topraklarına direniş ruhunu aşıladı.
tutsak padişah ve destekçi hükumetine ve içerideki deccal din adamlarına karşı mücadele etti. başta ingiltere olmak üzere, batı ülkelerine, dış güçlere derslerini verdi. saldırgan batıya haddini bildirdi. kötü emellerine ve saldırganlıklarına gem vurdu. kükredi, direndi, mücadele etti. müslüman şarka yeniden ümit verdi. fedakarlık ve mücadelenin en güzel örneğini sergiledi. işte bundan dolayıdır ki mustafa, yalnız türkiye'nin değil, tüm doğunun kurtarıcısıdır. tarihin seyrini değiştirdi ve doğu için yeni oluşum esaslarını belirledi. gerçekten o, biraz önce de belirttiğimiz gibi, tarihin derinliklerinden bu yana insanlığın inancında ve yaşantısında etkileri olan doğunun en bariz şahsiyetlerindendi.
(türk"ün ata'sı), atatürk kişiliğine ilişkin araştırmanın, tüm yönlerine burada değinmemiz zaman ve zemin bakımlarından olanaksızdır. ancak islamiyetle ilgili tutumu hakkında burada bir şeyler söylemeyi kendim için uygundan öte elzem görüyorum. mustafa atatürk"ün bu husustaki tutumu onun büyüklüğünün göstergelerinden biridir.
buna rağmen, mustafa, her müslümanın kalbini kıran ve ona üzüntü veren haksız eleştirilere hedef olmuştur. mustafa"ya bu yakıştırmayı yapan gerçek sorumluların bilinmesi gerekir. bu sorumlular kimdir?
bunlar, islamiyeti temsil edenler, islamiyet adına konuşanlar, kendilerini başkalarından daha dindar, müslüman addedenler ve dini nüfuzlarıyla insanların hayatlarına yön verenlerdir.
bunlar müslümanların halifesi, müslümanların şeyhul islamı, din adamları ve tarikat şeyhleri, müslümanlar, osmanlı sultanını kendilerinin halifeleri kabul ederlerdi. müslümanların halifesine (padişah) gelince başkentini işgal eden ingilizlerin tahtı tasarrufu altında, sarayında sessizce oturmaktadır. hayır! padişah sessizce oturmamıştır. anadolu'daki direniş hareketini yok etmek için ingilizlerin elinde alet olmuştur. müminlerin emrine karşı gelenlere, mustafa kemal ve beraberindekilere karşı cihat ilan etmiştir.
şeyhul islam ve din adamlarına gelince; bunlar padişaha kendi adına imzalaması ve izniyle insanlara dağıtılması için bildiri hazırlıyorlardı. bildirilerde, mustafa kemal"in hain olduğuna ve öldürülmesinin helal olduğuna işaret ediliyor ve onu öldürene ödül vaat ediliyordu. yunan uçakları, bu bildirileri padişahın izniyle taşra halkına atıyorlardı. delalete düşmüş tarikat şeyhleri ve müritlerine gelince; bunlar ingilizlere ellerinde bulunan padişaha avarelik yapıyorlardı. bildiriler dağıtıyorlar ve insanları mücahitlere karşı kışkırtıyorlardı.
osmanlı padişahını kendilerinin halifesi olarak kabul eden müslüman toplumlara gelince; bunlardan bir kaçı hariç, diğerleri bağlılıklarından vazgeçerek, kendilerine ve padişaha düşman olanların saflarında yer almışlar. diğer bazdan da kendilerini esir alanlarla birlikte müslümanlara ve padişaha karşı silahlı mücadeleye katılmışlardır.
islamiyet nerede? bu gruplar neredeler? kendisine savaş açılan devrimci mücahit mustafa ne yapsın? nereye gitsin?
mustafa kemal bütün bunlara dur diyecek devrimini başlattı. islamiyete karşı hiçbir zaman cephe almadı. onun hedefi sahte müslümanlar idi. kendi gitmiş adı kalmış, hilafeti ilga etti. alimleri yönetimden uzaklaştırdı. mecelleyi uygulamadan kaldırdı. zakkum ağacı benzeri tarikatları köklerinden temizledi. müslüman uluslara:” siz kendi haliniz, ben kendi halime, durumunuzu değiştiremediğiniz sürece sizinle temasta fayda görmüyorum. kendinizi düzeltiniz, sonra geliniz, bağımsız özgür milletlerin anlaşıp yardımlaştıkları gibi, sizlerle anlaşalım işbirliği yapalım.” dedi.
islamiyetle ilgili olarak, türk milletinin islamiyeti kendi diliyle ana kaynağından öğrenmesi için kuranın türkçe mealini hazırlattı. mescit ve camilerinde dini vecibelerini ifa etmelerini sağladı. nitekim, islami geleneklerin kutlanması her geçen yıl yaygınlık kazanmıştır. bunun en bariz örneği rahmetlinin cenaze merasimi ve defni sırasında sergilenen islami görünümdür.
mecellenin uygulamadan kaldırılmasını savunacak konumda değiliz. ancak, insanların şunu bilmelerinde fayda görüyoruz. hanefi mezhebinin seçkin görüşleri esas alınarak hazırlanmış olan mecellenin asırlar boyu bir milletin hukuk gereksinimine cevap vermesi elbette düşünülemez. evet, islamiyet tüm mezhepleriyle birlikte insanlığın ihtiyacına cevap verebilecek bir dindir. ancak, ortada küçüklüğünde mezhebinden öğrendiğine ve duyduğuna ilave sayılacak herhangi bir yeniliğe kapalı, yeni görüş oluşturacak birikimden mahkum, donuk, tutucu bilginlerin olduğu unutulmamalıdır. ayrıca, insanların el-ezher ülkesi mısır'ı hatırlamaları gerekir. aile hukuku dışında bu ülkede herhangi bir şeriat hükmü uygulanmamaktadır. günümüze kadar uygulanan napolyon kanunlarıdır. yargı, hanefi mezhebini esas alan aile hukukunu uygulamakta olup, ender sayılabilecek haller dışında diğer mezhepler terk edilmiş durumdadır.
evet, atatürk şeriat hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. bunun tek sorumlusu kendisi değildir. zara, türkler ne zaman arzu ederlerse, istedikleri biçimde şeriat hükümlerini geri getirebilirler. ancak, (iyi bilinmelidir ki) atatürk, türklere dünya milletleri arasında; özgürlüklerini, bağımsızlıklarını, egemenliklerini ve onurlarını kazandırmıştır. bu kazanım olmadan, hiç bir şeyin geriye iade edilmesi olanaksızdır. bu kazanımlar, onun ve vefakar arkadaşlarının hedefleri ve güç kaynaklarıydı. şeriat hükümlerini reddeden, onun yerine napolyon kanunlarını ikame eden diğerleri, milletlerine ne kazandırdılar? bilginleri ne dediler?
allah, mustafa"ya gani gani rahmet eylesin, iyilikleri terazide ağır gelsin. iyilik edenler zümresine ilhak etsin.
cezayir, türklerin dönemini iyilikle yad eder, cezayirliler, mescitlere ve dini eğitim yuvalarına baktıklarında oralarda türklerin yansımalarını görürler. onların arasında bizlerin torunları dayılarımız var. aramızda din, tarih, kan ve komşuluk bağları bulunan kardeşimiz asil türk milletine ve aziz türkiye'ye tüm cezayir'in taziyelerini sunar, üzüntülerini paylaşır, evlatlarından salih halef, şimdi ve gelecekte başarılarının devamını dileriz.
bu vesileyle, türkiyeyi, mustafa kemalin yoldaşı inönü muharebesi ve lozan kahramanı ismet inönü'nün yeni cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden dolayı kutlarız. yeni cumhurbaşkanının oy birliğiyle seçilmiş olması türkiye'nin, yaşantısında gerçekleştirmiş olduğu olgunluğun göstergesidir. allah'ın izniyle türkiye, bu yolda mutluluğunu ve kalkınmasını, şanlı geçmişi, büyük şahsiyetin atılımları ve başarılarıyla dolu tarihine yakışacak biçimde gerçekleştirecektir.
abdülhamit bin badis

 

sevgili atam!
bu hitabeyi gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş,
temel eğitimini tamamlamış ve ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan, türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum.
seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım.
ilkokul birdim. miniciktim. elimde beslenme çantam, önlüğümün cebinde annemin sevgisi, sınıfımda bilim öğrenecektim.
kara tahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana bakıyordun. bakışların keskindi.
abc'den sonra ilk öğrendiğimdin; gazi mustafa kemal'din. çocuktum...
bana, bize, tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin.
armağanını, uygun adım sol-sağ-sol sol-sağ-sol kutladık...
kaçımızın ayağı su toplamıştı, kaçımız bayılmıştık... biz bayramlarda ağlayan çocuklardık..
(ne zaman salıncakta sallanan fotoğrafını görsem, geçen 23 nisanlara yanarım.)
ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana...
dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin...

şahin bakışların vardı, hürriyete aşıktın...
en azılı düşmanlarına karşı bile merhametliydin, ama savaş meydanlarında karşında kimse duramazdı.
aslandın, kaplandın, kartaldın, panterdin...
özgür geleceklere açılan pencereydin.
sözün özü benim sevgili atam;
kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı.
beni milli bir şekilde eğitenler,
failatün, failatün, failatün, failün ölçü sistemini, niagara şelalesinin yükseklik ve debisini,
yes, it is a pencil demesini, deli ibrahim'in küpesini, bir bir kafama yerleştirdiler de;
bana senin insan yönünü anlatmadılar.
sigara tiryakisi olduğunu, rakı içtiğini, aşık olduğunu, evlendiğini, boşandığını,
kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp için için ağladığını,
özlemlerini, hasretlerini, geleceği kazanmaya dair fikirlerini,
anlatmadılar.
bana, bize, tüm dünya gençlerine bayram armağan etmiştin.
armağanını, uygun adım sol-sağ-sol sol-sağ-sol kutladık...
kaçımızın ayağı su toplamıştı.
kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemişti. biz bayramlarda bunalan gençlerdik.
(ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem, geçen 19 mayıslara yanarım.)
bir yandan;
heykellerini diktik,
dağa-taşa siluetlerini çizdik, her kitaba, her yazıya mutlaka senden alıntılar yerleştirdik.
bir yandan;
her işin kolayına kaçtık,
ticarette kazık attık,
üretim yerine kopyaladık,
bilim adamlarını sindirdik,
aydınları yargıladık,
yoktan yere nice vatan hainleri ürettik, çoktan yere nice amaçsız gençler yetiştirdik.
zeki, çevik ve aynı zamanda düzenciydik.
eğitimi siyasete kurban verdik,
ekonomiyi siyasete kurban verdik, aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik.
varlığımız siyasi emellere armağan oldu...
benim biricik atam;
biz demokles'in kılıcını sapından değil keskin yanından tutmayı marifet bildik.
sözün özü sevgili atam ;
senin ruhunu gıdım gıdım içtik,
tükettik... tükettik... tükettik...
dedemden babama, babamdan bana politikacı tabiriyle "enkaz devralmış" bulunmaktayız.
bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek enkaz bile bulamayacağız...
türk'tük, doğruyduk, çalışkanlığımız şüpheli;
birinci vazifemiz; türk istiklalini ve türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek,
ülkümüz; yükselmek, ileri gitmekti...
uzun bir yoldu...
yorucu ve yıpratıcıydı...
adidas'larımız eskidi, mcdonalds’ta mola verdik.
belki de "bir türk dünyaya bedeldir" deyişini biz "her türk dünyaya bedeldir" anladığımız için emanetini,
1 milyon beş yüz seksen bin kat küçültmeyi becerdik...
verdiğin en önemli görev:
bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem türk istiklalini ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir,
bilirim. muhtaç olduğum kudretin, sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir, ellerinden hasretle öperim...

 

siz beni hala anlamadınız !
ve anlamayacaksınız çağlarca da,
hep tutturmuş, yıl 1919 mayısın 19'u diyorsunuz.
ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.
mustafa kemal'i anlamak bu değil !
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil !

bırakın o altın yaprağı artık,
bırakın rahat etsin anılarda şehitler,
siz bana, ne yaptınız ondan haber verin,
hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin?
mustafa kemal'i anlamak yerinde saymak değil !
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil !

bana buluşlar getirin bir daha,
uygar uluslara eşit buluşlar,
kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı?
uzaya türk adını atatürk kapsülü ile yazdırdınız mı?
mustafa kemal i anlamak avunmak değil !
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil !

beni seviyorsanız ve eğer anıyorsanız,
laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil !
bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar,
ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.
mustafa kemal 'i anlamak, ağlamak değil !
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil !

hala o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
hala tutturmuş 10 kasımlarda bana yas tutuyorsunuz,
uyanın artık diyorum, uyanın !
uluslar fethine çıkıyor uzak diyarların,
mustafa kemal'i anlamak göz boyamak değil !
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil !

demokrasiyi getirdim size, özgürlüğü,
görüyorum ki hala aynı yerdesiniz, ilerlememiş,
birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek dururken,
hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen !
mustafa kemal'i anlamak ağlamak değil !
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil !

arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla,
bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister,
paydos övünmeye, paydos avunmaya yeter, yeter,
mustafa kemal'i anlamak aldatmak değil !
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil !

yazan : halim yağcıoğlu

 

ülke basınlarından atatürk hakkında yazılanlar;

almanya.
alman ajansı;
almanya, atatürk'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir..
beobahter gazetes;
almanya, türk milletinin bu ölçülmez derecede büyük ziyanından dolayı acısını samimi olarak katılmaktadır. atatürk bütün dünyanın hayran kaldığı bir kalkınma yapan ilk devlet başkanı olmuştur.
illustrierte dergisi;
kendisinin tarihi büyüklüğü, eseri olan yeni türkiye' ye bakılarak bu günden ölçülebilir.
çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; anadolu dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır.
volkischer beobachtergazetesi;
atatürk türkiyeyi tek düşman kalmaksızın bırakmıştır. bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.

amerika.
new york times gazetesi;
savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri. "
chicago tribune gazetesi;
dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti

arnavutluk.

stipsi gazetesi;
bu türk milleti yastadır. çünkü yeni türkiye'nin yaratıcısı olan eşsiz şefini kaybetmiştir.
"atatürk eski türkiye'den modern bir devlet çıkarmıştır."

avusturya.
neue freie gazetesi;
büyük düşüncelerin adamı, bir devlet mimarıydı.

belçika.
libre belgique gazetesi;
milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı atatürk' tür.
nasyonal tidende;
atatürk, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.

bulgaristan.
bulgar basınından;
bu müstesna büyük adamın ölümünden sonra dünya artık eskisi kadar enteresan değildir.
dness gazetesi;
hiç bir ülke, atatürk'ün türkiye'sinin gördüğü değişiklikleri bu kadar hızlı bir şekilde görmemiştir. bugünün türkiye'sinin tarihi mustafa kemal'in tarihidir
slovo gazetesi;
atatürk; milletin atası, kılıç,fikir, kalp ve irade adamı idi. milletin bu büyük evladı, aynı zamanda yirminci yüzyılın en büyük yurttaşıdır.

çekoslavakya.
ceska slova gazetesi;
bu derece yüksek hilkatte bir adama sahip olduklarından dolayı, türklere gıpta ediyoruz

çin.
çin basınından;
biz çinliler hepimiz bu mateme iştirak ediyoruz. zira, büyük bir milletin çok sevilen büyük ata'sının ölümü yalnız türkiye için değil, aynı zamanda bizim kıt'amızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmıştır.

danimarka.
national tidence gazetesi;
atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi. o, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.
"atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir."

finlandiya.
fin basınından;
atatürk, fevkalade bir devlet adamı, harp sonrası dünya tarihinin en mühim simalarından biriydi. atatürk'süz türkiye, büyük bir devlet olamaz.
hufvud stadbladet gazetesi;
atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi.

fransa.
excelsior gazetesi;
atatürk büyük bir şahsiyet, çok büyük bir komutan, politik bir dehadır
fransa basınından;
atatürk'ün ölümü herkeste hayranlık uyandıran türkiye için azim bir kayıptır. onun kahramanlığı ve dehası, türkiye'nin istikbalini yaratmış ve kalkınmasını temin etmiştir.
bu kayıp, fransa için de çok acıklıdır, çünkü atatürk, onun sadık ve dürüst bir dostu idi. gene bu kayıp sulh davası şefi yorulmaz bir surette bu davanın korunmasına çalışmakta idi.
türk milletinin bu büyük matem gününde duyduğumuz ıstırabın ne kadar geniş olduğunu takdir edersiniz.
le jour-echo de paris;
dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.
paris-le temps;
atatürk, bir milleti, birkaç yılda asrileştirmek mucizesini göstermiştir.

 

mustafa kemal'i düşünüyorum;
yeleleri alevden al bir ata binmiş
aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
işıl ışıl yanıyor mavi gözleri,

mustafa kemal'i düşünüyorum;
yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
destanlar yaratıyor cihanın görmediği,
arkasından dağ dağ ordular geliyor
her askeri mustafa kemal gibi.

mustafa kemal'i düşünüyorum;
gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
hükmediyor uçsuz bucaksız göklere
al bir ata binmiş yalın kılıç
koşuyor zaferden zafere.

mustafa kemal'i düşünüyorum;
ölmemiş bir kasım sabahı!
yine bizimle beraber her yerde,
yaşıyor dört köşesinde vatanın
yaşıyor damar damar yüreklerde.

mustafa kemal'i düşünüyorum,
altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum
uykularıma giriyor her gece.
ellerinden öpüyorum.

ümit yaşar oğuzcan

 

Bu listeler ilginizi çekebilir!

üst bottom