bana muştular getirin bir daha,
uygar uluslara eşit yeni buluşlardan;
kuru söz değil iş istiyorum sizden anladınız mı,
uzaya türk adını atatürk kapsülüyle yazdınız mı,
mustafa kemal'i anlamak avunmak değil,
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil
hâlâ o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
hâlâ oturmuş 10 kasımlarda bana ağlıyorsunuz,
uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın,
uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyaların.
mustafa kemal'i anlamak göz boyamak değil,
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil
beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız,
laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil,
bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar,
ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.
mustafa kemal'i anlamak ağlamak değil,
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil.
demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü
görüyorum ki hala aynı yerdesiniz hiç
ilerlememiş;
birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek
dururken,
hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız
gülen,
mustafa kemal'i anlamak işitmek değil,
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil.
arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla,
bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister,
paydos öğünmeye, paydos avunmaya, yeter,
yeter,
mustafa kemal'i anlamak aldatmak değil,
mustafa kemal ülküsü sadece söz değil.
halim yağcıoğlu